Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12898 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5855 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :....ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/02/2015NUMARASI : 2013/725-2015/92Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/02/2015 tarih ve 2013/725-2015/92 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, TPE nezdinde tescilli C..'S H.. markasını devir yoluyla aldığını ve bu isim altında cafe işlettiğini, tescilli markasını davalı tarafın ticaret unvanında aynen kullandığını ileri sürerek haksız rekabetin tespiti meni, markaya tecavüzün önlenmesi, davalı ticaret unvanından bu ibarenin silinmesi, markanın kullanıldığı ürünler üzerinden silinmesi, davalının facebook ve internetteki marka hakkına ilişkin kullanımlarının silinmesi, 10.000 TL maddi 5000TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı; davacı ile faaliyet alanlarının farklı olduğunu, C..'s + d... şeklini tabelalarında kullandıklarını, davcaının marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafın davacının TPE nezninde 99/011702 no ile tescilli şekil+C..'S H.. ibareli markasını 25/04/2007 tarihinden itibaren ticaret ünvanı olarak ticaret siciline kaydettirdiği ve yaklaşık 200 m mesafedeki işletmesinde markayı değiştirmeden kullandığı, davalının markayı kullanma eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, davacının maddi- manevi tazminat talep edebileceği, bilirkişi incelemesi sonucu davacının kazanç kaybı tespit edilemediğinden tazminat miktarının BK'nın 50. maddesi uyarınca takdiren belirlenebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile; davalı tarafın davacının TPE nezdindeki tescilli C..'S H.. markasını ticaret ünvanında kullanmak suretiyle yaptığı müdahalenin haksız rekabet niteliğinde olduğunun tespiti ile haksız rekabetin menine, tecavüzün önlenmesine, C..'S H.. ibaresinin davalıya ait eşyalardan araç ve makinelerden, cam tabela, kartvizit, kibrit kutularından silinmesine, internet sitelerinden ve davalıya ait alan adlarından C..'S H.. ibaresinin kaldırılmasına, 5.000,00 TL manevi 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Mahkemece gerçek kişi tacir olarak sicile kayıtlı olan davalının “ Ö.. E.. Ca..'s H..” ticaret unvanında yer alan “C..'s H..” ibaresinin davacının tescilli markasına tecavüz yarattığından bahisle tecavüzün önlenmesine karar verilmiştir. Ancak 556 sayılı KHK'nın marka hakkının sınırlarını düzenleyen 9. maddesi ve marka hakkında tecavüzü düzenleyen 61. maddesi hükmü itibariyle, usulüne uygun olarak tescil edilip kullanılan ticaret unvanı marka hakkına tecavüz oluşturmaz. Bu bakımdan. ticaret unvanının terkin edilinceye kadarki kullanımı KHK'nın ilgili hükümleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı gözetilmeksizin, mahkemece marka hakkına tecavüzün önlenmesine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Ayrıca uyuşmazlık konusu “C..'s H..” ibaresinin davalı tarafından alan adı olarak yada internet ortamında ne şekilde kullanıldığı hususu belirlenip açıklığa kavuşturulmaksızın, hüküm fıkrasının 3. bendinde infazı kabil olmayacak şekilde “internet sitelerinden ve davalıya ait alan adlarından C..'s H.. ibaresinin kaldırılmasına” şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.