MAHKEMESİ :....ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/04/2014NUMARASI : 2010/499-2014/200Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.04.2014 tarih ve 2010/499-2014/200 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı Ö.-A. Turz. Taşıma Tic. ve Taah. Ltd. Şti. vekilleri tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müteveffa H.. B.. ile müvekkili Ş.. B..'un davalı Denizli Seyahat Ltd. Şti.'den 01/02/2010 tarihinde, saat 22:00'de sefer yapacak olan İzmir-Antalya otobüsünden bilet aldıklarını ve davalı Denizli Seyahat Ltd. Şti. için şehir için taşımacılık yapan, davalı V.. K..'nin yönetimindeki, davalı Ö.-A. Turizm Ltd. Şti.'ye ait, davalı E.. Tur Taşıma Ltd. Şti. tarafından işletilmekte olan servis aracına bindiklerini ancak, aracın davalı sürücünün aşırı hız ve dikkatsizliği nedeniyle kaza geçirdiğini, H....'ın kazada vefat ettiğini ve müvekkili Ş.. B..'un da yaralandığını, ATK Trafik İhtisas Dairesi'nin raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün asli ve tamamen kusurlu olduğunu, kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi tarafından da sigortalandığını, meydana gelen kaza nedeniyle müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerinden her biri için 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan, müvekkili R.. B.. için 60.000,00 TL, Ş.. B.. için 70.000,00 TL ve G.. B.. için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi hariç olmak üzere diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ıslah dilekçesi ibraz ederek, maddi tazminat istemlerini müvekili R.. B.. için 7.915,00 TL, Ş.. B.. için 12.145,44 TL olarak arttırdıklarını, G.. B.. için de defin giderlerine ilişkin olarak 955,00 TL talep ettiklerini beyan etmiştir. Davalı Ö.-A. Turizm Ltd. Şti. vekili, meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ceza dosyasının da henüz kesinleşmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı E.. Tur Taşıma Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin olayda hiçbir sorumluluğu bulunmayan üçüncü kişi konumunda olduğunu, işleten sıfatının bulunmadığını, yalnızca servis hizmeti konusunda araç maliki olan diğer davalı Ö.-A. Turizm Ltd. Şti.'den hizmet alan konumunda olup, işleten sıfatının da bu şirkete ait olduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin ne bilet satan, ne hizmet ifa eden ne de servis işleten olup, yalnızca servis hizmeti aldığından servis aracı üzerinde ismi bulunduğundan herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı G..... Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan aracın müvekkili şirkete trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, SGK tarafından ödenmiş bir bedel var ise bunun mahsubunun gerektiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kusur oranının belirlenmesi için alınan 21.06.2010 tarihli, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda, davalı sürücü Veli'nin sevk ve idaresindeki minibüsle seyri sırasında yola girerken dikkatini vermesi, hızını hava ve yol durumu ile aracının teknik yapısına göre ayarlaması, direksiyon hakimiyetine ve aracını kaplama üzerinde tutmaya özen göstermesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş, hızlı seyredip, sonrasında da hatalı doğrultu değiştirme manevrası ile olaya sebebiyet vermiş olup asli ve tamamen kusurlu olduğunun belirtildiği, bu nedenle ayrıca bir kusur incelemesi yapılmadığı, davalı sürücünün olayın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, davacıların vefat eden H... B...'un desteğinden yoksun kaldıkları, araç sürücüsü ile araç malik ve işleteninin kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumlu oldukları, davacıların ani ve beklenmedik şekilde oğul ve kardeş olan müteveffayı kaybetmiş olmanın derin ve onarılmaz acısını çektiklerinden olayın oluş biçimi, müteveffanın araçta yolcu olarak bulunduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak manevi tazminatın takdir edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı R.. B.. için 7.915,50 TL, Ş.. B.. için 12.145,44 TL zarar ile 955,00 TL cenaze masrafı olmak üzere toplam 21.015,94 TL maddi tazminatın 01/02/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle, sigorta yönünden ihbar yapılmadığından poliçe limitinde kalmak üzere dava tarihinden itibaren yasal faiziyle, davalılardan alınarak davacılara verilmesine, anne Ş.. B.. için 25.000,00 TL, baba R.. B.. için 20.000,00 TL, kardeş Gökhan için 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 01/02/2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte sigorta dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili ile davalı Ö.-A. Turizm Ltd. Şti., E.. Tur Taşıma Ltd. Şti. ve Groupama Sigorta A.Ş. vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Ö.-A. Turizm Ltd. Şti. vekilinin tüm, davacılar vekili ile davalı E.. Tur Taş. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, taşıma nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece davacılardan Ş.. B.. için 25.000,00 TL, R.. B.. için 20.000,00 TL, G.. B.. için ise, 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.Genel kabul gören görüşe göre manevi tazminat ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır.818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olayda, davacılardan Ş.. B.. ve R.. B..'un oğlu, davacı G.. B..'un kardeşi olan müteveffa, yolcu olarak bulunduğu aracın kaza yapması neticesinde hayatını kaybetmiştir. Bu haliyle, olayın oluş şekli, olay tarihi, müteveffanın araç içerisinde yolcu olup, herhangi bir kusurunun bulunmayışı, tarafların mali ve içtimai durumları, meydana gelen zarar, olay tarihindeki paranın alım gücü, tarafların konumu da dikkate alındığında, mahkemece müteveffanın anne ve babası olan davacılar Ş.. B.. ve R.. B.. yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı az olduğu gibi, kardeşi olan davacı G.. B.. yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı da çok düşüktür. Bu itibarla, açıklanan hususlar nazara alınarak, somut olayın özelliklerine daha uygun düşen miktarlarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı miktarlara hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir. 3- 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu'nun 18. maddesinde “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedenî zararlar için bu Kanunun 17'inci maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Ancak, Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlık gerekli gördüğü takdirde, tespit edeceği yabancı ülkelerde ortaya çıkabilecek zararları teminat kapsamı dışında tutabilir.”, 19/son maddesinde de “Meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Bu sorumluluk sigortası ile karşılanamayan zararlar için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yapılması zorunlu olan malî sorumluluk sigortasına müracaat edilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu itibarla, gerek anılan yasal düzenlemeler gerekse de Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu meydana gelen zarar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, zarar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır. Buna göre, davalı G..... Sigorta A.Ş.'nin, ZMMS sigortası olduğu anlaşıldığından, somut uyuşmazlıkta sıralı sorumluluk ilkesi değerlendirilerek, sonucuna göre davalının sorumluluğu hakkında bir karar vermek gerekirken, alınan husus nazara alınmaksızın, yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı G...... Sigorta A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.4- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85. maddesinde düzenlenen ''Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. '' hükmü uyarınca meydana gelen trafik kazasında haksız fiil faili olan şoför ile birlikte işletenin de kusursuz sorumluluğu söz konusudur. Anılan Yasa'nın 3. maddesinde de işletenin tanımı yapılmış olup, ''Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır''. Somut uyuşmazlıkta, davalı E.. Tur Taş. Ldt. Şti. tarafından işleten olmadığı savunulmuş ise de, davalının bu savunması üzerinde durulmamıştır. Bu itibarla, mahkemece, kazaya karışan servis aracı üzerinde sadece şirket ambleminin bulunmasının davalının sorumlu olması için yeterli olmadığı gözetilerek, davalı D..... Seyahat Ltd. Şti. servisini o tarihte yapan firma belirlenerek, sonucuna göre davalı E.. Tur Taş. Ldt. Şti.'nin meydana gelen olayda sorumluluğunun bulunup bulunmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru olmamış, kararın davalı E.. Tur Taş. Ltd. Şti. yararına bozulmasına karar verilmiştir.5- Bozma sebep ve şekline göre, davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı Ö.-A. Turizm Ltd. Şti. vekilinin tüm, davacılar vekili ile davalı E.. Tur Taş. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı G.... Sigorta A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı G..... Sigorta A.Ş. yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı E.. Tur Taş. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı E.. Tur Taş. Ltd. Şti. yararına BOZULMASINA, (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 3.535,82 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Ö.-A. Turz. Taşıma Tic. ve Taah. Ltd. Şti.'den alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.