MAHKEMESİ : ...... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/05/2014NUMARASI : 2011/211-2014/213Taraflar arasında görülen davada Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/05/2014 tarih ve 2011/211-2014/213 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı Z...... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01/12/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı Z.. S.. A.Ş. vekili Av. E.. E.., davacı M.. G.. Sig. A.Ş. vekili Av. M.. A.. D.., davacı A.. A.. vekili Av. F.. B.. ve davalı vekili Av. B.. C.. B.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin satın aldığı mısır yükünün davalı tarafından Ukrayna'dan Bandırma Limanı'na deniz yolu ile taşındığını, tahliye sırasında emtianın bir kısmının hasarlı olduğunun tespit edildiğini, davalının oluşan zarardan sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, 282.149,85 USD'nin aylık %6 oranında işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve gemi alacaklısı hakkının ve gemi üzerinde rehin hakkının mevcut olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 15.02.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile yükte eksiklik de bulunduğunu belirterek 7.994,53 USD yükte eksiklik nedeniyle, 132.907,78 USD yükte hasar nedeniyle olmak üzere toplam 140.902,31 USD'nin tahsilini istemiştir.Davalı vekili, konişmentoda mevcut tahkim şartı gereğince tahkim itirazında bulunduklarını, davacının aktif husumete sahip olduğunu kanıtlamasının gerektiğini, iddia olunan hasarın neden kaynaklandığının belli olmadığını ve müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, istenilen miktarın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça taşınan emtianın eksik teslim edilmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunulmuş ise de tespit edilen eksik yükün fire oranı dahilinde kaldığı ve bu nedenle talebin yerinde görülmediği, davalı tarafından taşınan emtianın hasarlı olarak teslim edildiği, yükü alırken herhangi bir şerh koymayan davalının sağlam olarak aldığının kabulünün gerektiği, bu durumda taşınan emtianın hasarlı teslimi nedeniyle oluşan zarardan davalı taşıyıcının sorumlu bulunduğu, söz konusu zararın sigorta şirketlerince davacıya ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının 140.902,31 USD alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktarın fiili ödeme günündeki Merkez Bankası satış kuru üzerinden TL karşılığının en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile ödedikleri oranda alacağı temlik alan sigorta şirketlerine ödenmesine, gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı Z.. S.. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, deniz yolu ile Ukrayna'dan Türkiye'ye taşınan yükün eksik ve hasarlı olarak teslim edildiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça 15.02.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile yükte eksiklik nedeniyle 7.994,53 USD, hasar nedeniyle 132.907,78 USD olmak üzere toplam 140.902,31 USD'nin tahsilinin istenilmiş olmasına ve mahkemece de yükteki eksikliğin fire oranının altında kaldığı, bu nedenle yükteki eksikliğe dayalı talebin yerinde bulunmadığının belirlenmesine rağmen HMK'nın 26. maddesine aykırı olacak biçimde istek aşılarak yükte oluşan hasar nedeniyle 140.902,31 USD'nin davalıdan tahsiline hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.3-Davacı Z.. S.. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, yabancı para üzerinden tazminata hükmedilmiş olması karşısında bu miktara 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesi gerekirken yazılı şekilde Türk Lirası üzerinden reeskont faizine hükmedilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de mümeyyiz davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ve mümeyyiz davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin herbir taraftan ayrı ayrı alınarak yekdiğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.