MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/11/2014NUMARASI : 2009/19-2014/405Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 18/11/2014 tarih ve 2009/19-2014/405 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısına ait davalı tarafından taşınan emtianın kamyon brandasından sirayet eden su nedeniyle oksitlenerek hasarlandığını, davalının kusuru nedeniyle oluşan zarar nedeniyle müvekkilinin sigortalısına 9.946,94 TL ödeme yaptığını, hasar bedelinin rücuen tahsili için yapılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, galvanizli sacın oksitlenmeme özelliğine sahip olduğunu, zararın doğmadığını, hasarlı mallar için tutulan tutanak altındaki imzanın sürücüye ait olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 15.11.2007 tarihli sevk irsaliyesi altındaki imzanın sürücü H.. Ş..'e ait olmadığı, yine 19.11.2007 tarihli hasarlı mal tutanağı altındaki imzanın sürücü H.. Ş..'e ait olmadığının çıplak gözle anlaşılabilecek durumda olduğu, hasarlı mal tutanağı düzenlendiği tarihte sürücü Hakkı Şen'in de orada bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. İtirazın iptali davalarında borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmiş olması dava şartıdır.Ancak süresi içinde yapılan geçerli bir itiraz ile icra takibi durur. Şayet, itiraz süresinde değilse takip durmamış olacağından alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Somut olayda ödeme emri davalıya 03.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ödeme emrini 08.07.2008 tarihinde tebliğ aldığını beyan ederek 11.07.2008 tarihinde ödeme emrine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle itirazın süresinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.