Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1265 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15945 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/11/2011 tarih ve 2010/31-2011/747 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı sigortalı ...'e ait ...'da bulunan ... Evleri ... Blok, 1, 2 ve 3 nolu dairelerin su basması neticesinde zarar ve hasar gördüğünü, üst katta bulunan 3 nolu dairede dolap içerisinde monte edilmiş olan termosifonun uygun monte edilmemesi ve duvarın termosifonu taşıyamaması nedeniyle düşmesi ve bu esnada patlayan temiz su borusundan akan suların hem bu daireye hem de alt katta bulunan 1 ve 2 nolu dairelere zarar verdiğini, zararın binayı imal eden davalı şirketin hatalı imalatından kaynaklandığını ileri sürerek her dairenin zararının ayrı ayrı karşılanması sureti ile 24/12/2009 tarihinde ödenen toplam 23.200,00 TL tazminat miktarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zarar gören dairelerin sigortalıya 26/05/2008 tarihinde verildiğini, hasara neden olan su baskınını 21/10/2009 tarihinde öğrenildiğini, sigortalının ayıbı ve hasarı derhal müvekkiline bildirmesi gerekirken bu ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, ayrıca sigortalının uzun süre ...'da kaldığını ve bu sürede dairenin vanalarını kapatmayarak gerekli özen ve dikkati göstermediğini, hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu, ayıp ihbarının zamanında yapılmaması nedeni ile hasarın büyüdüğünü ve talep edilen miktarın fahiş hale geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı 21.10.2009 tarihinde 3 nolu dairede bulunan termosifonun monte edildiği duvarın taşımaması nedeni ile düştüğü, temiz su borusunun kırılması sonucu akan temiz suların hem bu daireye hemde alt katta bulunan 1 ve 2 nolu dairelere zarar verdiği, zararın meydana gelişinde davalı müteahhit firmanın termosifonun monte edildiği duvarın ve termosifon montajının sağlam ve özenli bir işçilikle yapmamış olması nedeni ile %80 oranında kusurlu olduğu, davacının sigortalısı ...'in ise satın aldığı daireyi uzun süreli olarak terkettiği halde su vanasını kapatmayarak hasarın büyümesine %20 oranında kusuru ile sebebiyet verdiği, toplam hasar tutarı 23.200,00 TL'nin hasarın durumuna niteliğine, miktarına ve özelliklerine göre kadri maruf olduğu gerekçesiyle davalı şirketin kusuru oranında 18.560,00 TL tazminat ödemesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin mahkemenin görevine, zarar ve hasarın nereden kaynaklandığına yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Mahkemece, uyuşmazlığa konu ilişki satım sözleşmesi olmasına karşın, eser sözleşmesi olarak nitelendirilmiş ve sonucuna göre karar verilmiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın mülga 818 sayılı BK'nun satımda ayıba karşı tekeffül hükümlerinin değerlendirilmesi ve inceleme yapılması suretiyle çözüme kavuşturulması gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme yapılarak verilen kararın bozulması gerekmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.