MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/09/2011 tarih ve 2006/658-2011/143 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin uzun yıllardır ... ve ... adlı televizyon programlarını hazırladıklarını, bu programlarda yer alan tiplemeler için senaryoların müvekkilleri ile birlikte senaristlere yazdırıldığını, tiplemelerin eser sahiplerinin müvekkilleri olduğunu, "..., ... ve ..." tiplemelerinin eser sahipliğinin müvekkillerine ait olduğunu ileri sürerek eser sahipliği üzerindeki muarazanın giderilmesini, tiplemelerin eser sahiplerinin davacılar olduğunun tespitini ve davalıların tecavüzlerinin önlenmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın haksız ve kötü niyetle açıldığını, dava konusu tiplemelerin müvekkilleri tarafından yaratıldığını ve senaryolarının kaleme alındığını, müvekkilleri tarafından yaratılan tiplemelerin kendileri tarafından hazırlanan senaryolarda kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, idda, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca, dava konusu tiplemeler üzerinde eser sahipliği ile ilgili ... nolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2006/235 Esas 2009/86 Karar sayılı kararda, ..., ... ve ... tiplemelerinin davalılardan ... tarafından yaratıldığı ve bu tiplemelerin ...'ye ait olduğu yönünde tespit hükmü kurulduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 27/06/2011 Tarih ve 2009/15019 Esas, 2011/7755 Karar sayılı onama ilamı ile yerel mahkeme kararının onandığı ve karar düzeltme yoluna gidilmeksizin kesinleştiği, dava konusu tiplemeler üzerinde eser sahipliğinin davalılardan ...'ye ait olduğunun maddi anlamda kesin hüküm halini aldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.Dava, dava konusu tiplemelerin eser sahipliği üzerindeki muarazanın giderilmesi talebidir. Mahkemece, ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2006/235 E 2009/86 K sayılı kararı ile dava konusu "..., ... ve ..." tiplemeleri üzerinde eser sahipliğinin davalılardan ...'ye ait olduğuna dair kurulan tespit hükmünün maddi anlamda kesin hüküm oluşturacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar tarihi itbariyle yürürlükte bulunan HUMK 237. maddesinde "Kazaiyei muhkeme, ancak mevzuunu teşkil eden husus hakkında muteberdir. Kazaiyei muhkeme mevcuttur denilebilmek için iki tarafın ve müdeeabihin ve istinat olunan sebebin müttehit olması lazımdır." denmekle, maddi anlamda kesin hüküm şartları belirlenmiştir. Buna göre, yeni açılan dava ile eski davanın müddeabihlerinin, dava sebeplerinin ve taraflarının aynı olması gerekir. Oysa karara dayanak, kesinleşmiş ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2006/235 E 2009/86 K sayılı kararın davacıları ... ve ... olup davalısı ...'dir. Kesin hüküm sözkonusu olmayıp, davacıların, o davada davalı şirket ortaklarından olması kesinleşmiş mahkeme hükmünün kuvvetli delil oluşturmasını sağlar. Bu durumda, taraf delillerinin toplanması ve toplanacak deliller ile kuvvetli delil olan kesinleşmiş mahkeme kararı birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru görülmemiş yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm temyiz itrazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.