Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1260 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19165 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/04/2014 tarih ve 2013/236-2014/175 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat sigorta poliçesi ile, sigorta ettiren ... tarafından sigorta ettirilen... Parfüm firmasına ait iade konusu parfüm-kozmetik emtiasının Türkiye (Antalya)'dan Fransa'ya taşınması işini davalı şirketin üstlendiğini, sigorta ettiren firmanın 22.09.2010 tarihli, 240.000,00 Euro'luk faturası kapsamında teslim şekli FOB olarak, sigorta ettiren firma tarafından satılamadığından sigortalı firmaya iade edilmek üzere 24.09.2010 tarihinde sigorta ettiren firmanın Antalya Serbest Bölgesindeki deposundan davalı şirkete ait 34 BK 0286 plakalı tıra parsiyel olarak yüklenen brüt 3496 kg ağırlığında, 6 palet içindeki 125 karton... marka parfüm emtiasından 193 adedinin noksan olarak alıcısına teslim edildiğini, müvekkilinin nakliyat emtia sigorta poliçesiyle sigortalanan emtiada oluşan noksanlık nedeniyle 05.01.2011 tarihinde 9.903,36 TL ödediğini ve sigortalının haklarına halef olduğunu ileri sürerek, 9.903,36 TL'nin ödeme tarihi olan 05.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı sigorta şirketinin, düzenlemiş olduğu nakliyat emtia sigorta poliçesi ile, sigorta teminatının Türkiye-Fransa arası nakliye için verildiği, taşıma belgelerinde tırın güzergahının Almanya-Fransa-Hollanda olduğu, yüklenen parsiyel yüklerin güzergahtaki çeşitli noktalarda boşaltıldığı, CMR üzerindeki şerhin Rotterdam (Hollanda)'da düşülmüş olmasının hasarın hangi süreçte ve hangi güzergahta meydana geldiğini açıklayamadığı ve davacının teminat kapsamı dışında meydana gelen bir hasarı sigortalısına ödediğinin kabul edildiği, olayda davacı sigortacının gerek halefiyet, gerekse de temlik alacaklısı olarak dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminatı davalı taşıyıcıdan talep edemeyeceği, bunun aksini ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacı sigortacı tarafından nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı emtiada, taşıma sırasında husule gelen eksiklik nedeniyle sigortalıya ödenen emtia bedelinin taşıyıcıdan rucuen tazmini istemine ilişkin olup davacı sigortacı vekili, davadışı sigortalıya yaptığı ödeme ve bunun sonucunda düzenlenen ibra ve temlik belgesine dayanmıştır. Mahkemece, bilirkişi rapor ve ek görüşüne karşı davacı vekilince süresi içerisinde itiraz edilmediğinden benimsenen rapor itibariyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacı tarafın raporun kabul edildiğine ilişkin bir beyanı bulunmamaktadır. Davacı vekilinin 24.4.2014 tarihli dilekçesi ve takip eden celsedeki sözlü beyanında HMK'nın 281/2-3. maddeleri uyarınca rapora karşı beyanda bulunmak için ek süre talep ettiği, bilahare yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını istediği halde mahkemece bu yöndeki talep dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Ayrıca, davadışı sigortalı ... tarafından, Türkiye'den Fransa merkezli alıcısının Rotterdam/Hollanda'daki adresine gönderilmek üzere davalıya eksiksiz olarak teslim edildiği anlaşılan parfüm emtiasının bir kısmının taşıma sırasında kaybedildiği, bu hususun teslim yerinde CMR belgesine düşülen şerh ile saptandığı belirgin olup bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Nitekim, bu husus bilirkişi raporunda da açıklanmasına karşın, CMR belgesindeki teslim yeri gözden kaçırılarak, eksikliğin taşıma güzergahının hangi bölümünde meydana geldiğinin davacı tarafından ispatlanması gerektiğinden bahisle konu ile ilgili kesin bir kanaat bildirilmemiştir. Taşımanın tümünü üstlenen davalı taşıyıcının yükün bir kısmının İtalyan gümrüğünde eksilmiş olması nedeniyle kendisine sorumluluk yüklenemeyeceği yolundaki savunmasını ispat edemediği, esasen bu yöndeki bir savunmaya itibar edilemeyeceği de gözden kaçırılmak suretiyle yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilmek suretiyle hüküm verilmesi de yerinde olmamıştır. Öte yandan, gümrük ve sigorta uzmanı bilirkişinin ek görüşünde, davacı sigorta şirketinin Türkiye-Fransa arasındaki nakliyeye ilişkin olarak teminat verdiği, eksikliğin Hollanda'da ortaya çıkması nedeniyle emtia için herhangi bir bedel ödememiş olan davadışı sigortalı...'nin davacıya temlik edeceği bir alacağı olmadığından davacı sigortacının temlik alacaklısı sıfatıyla dahi tazmin talebinde bulunamayacağına değinilmiş ise de, davadışı sigorta ettiren ...'nin satılamayan malları fer'i zilyet sıfatıyla, asıl zilyeti ve maliki olan sigortalı yabancı şirkete tam ve eksiksiz olarak teslim etme yükümlülüğü bulunduğundan, uyuşmazlıkta tatbiki gereken 6762 sayılı TTK'nın 1269. ve 1445/2. maddeleri uyarınca malın eksik tesliminden ötürü sigorta ettirenin zararının doğduğu ve kendisine yapılan ödeme nedeniyle davacı sigortacıya zarardan dolayı dava hakları da dahil temlik beyanında bulunduğu dikkate alındığında bilirkişinin açıklanan ek görüşüne de itibar etmek mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece yukarda açıklanan esaslar çerçevesinde gerektiğinde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.