MAHKEMESİ : İSTANBUL 28. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2011/244-2013/302Taraflar arasında görülen davada İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05/11/2013 tarih ve 2011/244-2013/302 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında davalının borcunu ödemediğini, bu kapsamda icra takibi başlatılmış ise de, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir .Davalı vekili, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacak hakkının 1 yıllık zamanaşımına tabii bulunduğunu, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan delillere göre, icra takibinde cari hesap ilişkisine dayanıldığından zamanaşımı definin yerinde olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının alacaklı olmadığı, alacaklı olduğunu gösteren başka bir belge de sunulmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, cari hesaba dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı cari hesap nedeniyle alacaklı olduğunu ileri sürerek alacak bakiyesini talep etmiş, bilahare bu bakiyeyi oluşturan bir kısım belge ve faturalarını dosyaya ibraz etmiştir. Davacı tercümesi yapılan kayıtları ile bir kısım fatura ve belgelere göre 34.743,30 Euro alacaklı gözükmekte ise de, davalının ticari defterlerindeki kayıtlara göre davacının bir alacağı görülmemektedir. Bu hususta ispat külfeti davacıda bulunmakta olup, taraf bilgi, belge ve defterlerini inceleyerek rapor sunan bilirkişi, 09.09.2013 tarihli raporunda, taraf kayıtları arasındaki cari hesap farkını oluşturan ve raporda listelenmiş bulunan belgelerin sunulması halinde yeniden inceleme yapılarak cari hesap bakiyesinin tespit edilebileceğini belirtmiştir. Bu durumda, taraf kayıtları arasındaki farkın 34.743,30 Euro tutarında bulunmasına ve bu tutarın açıklığa kavuşturulması için işlemlere ilişkin belgelerin sunulması talep edildiğine göre, raporda yazılı olduğu üzere işlem yapmak gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01/07/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.