Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1257 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 8592 - Esas Yıl 2002





Taraflar arasında görülen davada (Torbalı Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 17.5.2002 tarih ve 2000/741-2002/346 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkiline ait iş yerlerinin davalı nezdinde işyeri sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, yağan yağmurlar nedeniyle çatıdaki izolasyonun bozulması sonucu hasar oluşturduğunu, davalının ödemede bulunmadığını, tesbit yaptırdıklarını iddia ederek, 1.600.000.000.-TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hasarın fahiş olduğunu, çatıdaki izolasyondaki hasarın aşınma ve yıpranmadan kaynaklandığını, teminat dışında bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından, davacının davasının kabulü ile 1.564.500.000.-TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, iş yeri sigorta poliçesiyle sigortalı iş yerinde meydana gelen hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hasar bedelinin nasıl hesaplanacağı noktasındadır. Mahkemece, her ne kadar bilirkişi raporuna istinaden hüküm kurulmuş ise de, hükme esas alınan raporun uyuşmazlığı çözüme yeterli incelemeye dayandığını söylemek mümkün değildir, iş yeri sigortasında da mal sigortalarında olduğu gibi gerçek zararın karşılanması ilkesi geçerlidir. Somut olayda tazmini gereken hasar bedeli, binanın sigorta örtüsüne alındığı hali dikkate alınarak poliçenin eki olarak kabul edilen Yangın Sigorta Genel Şartlarının 5.1.5 maddesindeki esaslara göre belirlenecektir. Başka bir ifadeyle, ödenmesi gereken hasar bedeli rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihteki piyasa rayiçlerine göre yeniden idare binasının tavan kısmının ziftle izolasyonu için gerekli yeni inşa bedeli olacaktır. O halde bilirkişi raporunun itiraza uğradığı da dikkate alınarak, açıklanan ilkeler doğrultusunda yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hasarın temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.