MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/03/2014NUMARASI : 2014/109-2014/105 D.İŞ.İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/03/2014 tarih ve 2014/109-2014/105 D.İş. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla,Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilinin hamili olduğu 22.2.2014 keşide tarihli 03.... numaralı 20.000.00 TL bedelli 18.880.00 TL bakiyeli çekin karşılıksız çıkması nedeniyle arkasının yazdırıldığını, çekden kaynaklı alacağın teminatının bulunmadığını ileri sürerek 18.880.00 TL bakiye alacak karşılığı borçluların borca yeter düzeyde taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; kambiyo senedine bağlı alacakların aranacak alacaklardan olduğu, muhatabın adresinin İzmir'de bulunduğu, İİK'nın 258/1. maddesi göndermesi ile 50. maddesi ve HMK'nın 6. ve 10. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebi yönünden mahkemenin yetkili bulunmadığı gerekçesiyle talebin yetki yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı (ihtiyati haciz isteyen)vekili temyiz etmiştir.Talep, çeke dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İhtiyati haciz talepleri hakkında, İİK'nın 258 ve 50. maddeleri gereğince yetkili mahkeme tarafından karar verileceği düzenlenmiş ve bu konuda HUMK’nın yetkiye ilişkin hükümlerine atıf yapılmıştır. HMK'nın 447. maddesinin "Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır." hükmü uyarınca somut olayda mahkemece verilen kararın HMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi zorunludur. HMK'nın hükümleri uyarınca kamu düzenine ilişkin yetki halleri müstesna olmak üzere mahkemenin yetkili olup olmadığını kendiliğinden değerlendirmesi mümkün değildir. İhtiyati hacizde yetki itirazının borçlunun hazır olduğuhallerde borçlu tarafından yapılması, borçlunun yokluğunda verilen kararlarda ise İİK'nın 265. maddesi gereğince borçlunun yaptığı itirazda ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda; borçlunun bu yönde bir beyanı ya da itirazı söz konusu olmamasına karşın yetki hususu mahkemece kendiliğinden gözetilmiştir. Oysaki isteme konu olan alacak çeke dayalı olduğundan kamu düzenine ilişkin bir yetki hali mevcut değildir. Bu husus gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle talebin yetki yönünden reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle davacı (ihtiyati haciz isteyen) vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı (ihtiyati haciz isteyen) yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.