Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1253 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17232 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : YOZGAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2012NUMARASI : 2011/299-2012/195Taraflar arasında görülen davada Yozgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/06/2012 tarih ve 2011/299-2012/195 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi ile davacı tarafından davalı şirket hesabına 50.146,00 Euro ödenmek suretiyle hisse devralındığını, müvekkilinin davalı şirkete ortak edilmediğini, bunun üzerine davalı aleyhine ilamsız takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, ancak itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalı şirketin ortağı olduğu, yasal ortaklık ilişkisinin kurulmuş olduğu, açılan davada taraflar arasında ortaklık payının uyuşmazlık konusu olduğu ve bu hususun yargılamayı gerektirdiği, sair hususların araştırılıp incelenmesine gerek görülmeden davacının icra takibi yolu ile pay talebinin uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, genel hükümlere tabi bir alacak davasıdır, İİK 67. maddede düzenlenmiştir. Ayrıca itirazın iptali davasında, alacağın esası hakkında hüküm verildiğinden, mahkemenin itirazın iptali kararı veya itirazın iptali davasının reddi kararı, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Davacı, davalı şirkete ortak olmak amacıyla verdiği paranın iadesi istemiyle genel haciz yoluyla icra takibinde bulunmuştur. Davalının borca itirazı üzerine işbu itirazın iptali davası, İİK 67. maddesi kapsamında açılmıştır. İtirazın iptali davasında da alacaklı genel hükümlere göre, alacağının varlığını ve miktarını ispatla yükümlü olup, mahkemece davanın dinlenilmesi gerekmektedir. Mahkemece davanın esası incelenmesi gerekirken, aksi görüşteki bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.