Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1250 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18722 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİHasımsız olarak görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/09/2012 tarih ve 2012/308-2012/419 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, tahsil için ... ... Şubesine emanet ettiği, yasal ve yetkili hamili bulunduğu çekin ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda emanet altına alındığını, ancak çekin daha sonra bulunamadığını, adliyede kaybolan çekin nerede ve kimin elinde bulunduğu bilinemediğinden ödeme yasağı kararı verilerek çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, HMK'nın 382/10-e maddesine göre kıymetli evrak iptalinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Kararı davacı temyiz etmiştir.Mahkemece 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK’nun 383. maddesi uyarınca çek iptal davalarının sulh hukuk mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.HMK’nun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleri ile ilgili olarak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür.Dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Yine aynı Yasa’nın 5/2. maddesi uyarınca bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vazifesi içinde bulunan ve TTK’nun 4. maddesinde ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılır. Bu nedenle TTK’nun 669 ve devamı maddelerinde düzenlenen kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle iptaline ilişkin davalarda HMK’nun 383. maddesinde öngörülen aksine düzenleme bulunduğundan sulh hukuk mahkemeleri değil ticaret mahkemeleri görevlidir. Kaldı ki 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 757/1. ve 6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinde değişiklik yapan 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesinde de bu tür işlerde asliye hukuk (ticaret) mahkemelerinin görevli olacağı öngörülmüştür. Bu da yasa koyucunun iradesinin bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olması gerektiği yolunda olduğunu göstermektedir. Açıklanan bu nedenle istemle ilgili işe bakma görevi asliye hukuk (ticaret) mahkemesine ait olmasına rağmen görevsizlik ve dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.