MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/07/2014 tarih ve 2014/101-2014/334 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/11/2015 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin kardeş olup, 01/11/1991 tarihinde satın aldıkları bağımsız bölümü, 3. şahıs ...'e tapuda 29/01/2014 tarihinde taşınmaz üzerine ipotek tesis edilerek satım işleminin gerçekleştiğini, ancak müvekkillerinin aynı gün 67.500 TL satış bedelini davalı bankadan almak için gittiklerinde paranın kendilerine ödenmediğini, 29/01/2014 tarihli verilen yazıda "Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi ve yerleşik Yargıtay kararları gereğince, satıcının eşinden de talep edilen rıza açıklamasının alıcı tarafından tamamlanması akabinde ödeme yapılacaktır" denildiğini, satılan yerin aile konutu olmadığı gibi olsa dahi davalının eş rızası arama hak ve yetkisinin olmadığını, bu nedenle alacaklarını almak için takip yaptıklarını ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin 67.500 TL olarak devamına, %20 oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı banka vekili, banka müşterisi dava dışı ...'ün konut kredisi talebi ile müvekkiline başvurduğunu, talebi onaylanan müşteriden kredi kullanımından önce alınması gereken belgelerin ıslak imzalı olarak alındığını, ipotek belgelerinin hazırlanarak ... Tapu Müdürlüğü'ne ipotek tesisis için yönlendirildiğini, aynı zamanda müşteri ...'e satıcı davacıların, eş rıza beyanlarının alınması gerektiğinin de bildirildiğini, davacıların banka şubesine müracaatı ile eş rızasına ilişkin belgeyi tamamlamadıkları anlaşıldığından eksik belge nedeniyle konut kredisinin kullandırılamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu edilen bağımsız bölüm malikinin ... olduğu, davalı banka tarafından hazırlanan konut kredisi tarafının da ... olduğu, davacı ... ile ...'un sözleşmede taraf olmadıkları, davalı bankanın takipteki 04/02/2014 tarihli itirazlarının esasa ilişkin bulunduğu, aktif husumet ehliyeti yokluğu savunmasını içerdiği, bu duruma göre davacıların aktif dava ehliyetlerinin olmadığı, gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.1- Dava, taşınmaz satımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece anılan gerekçe ile davacıların aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.Ancak, dosya kapsamından, dava dışı ... ile davalı banka arasında 23/01/2014 tarihinde konut kredisi sözleşmesi yapıldığı, sonrasında davacılar adına ½ hisse ile kayıtlı bulunan mesken niteliğindeki taşınmazın dava dışı ...'e 29/01/2014 tarihinde resmi senet ile satıldığı, yine bu satış tarihinde davalı banka lehine söz konusu taşınmaz üzerine ipotek konulduğu, davacıların davalı bankaya satım bedelinin ödenmesi için başvurdukları, ancak davalı bankanın davacılara hitaben yazdığı yazıda TMK'nın 194. maddesi uyarınca eş rızasının sağlanmasının ardından kendilerine ödeme yapılacağının belirtildiği, ancak bu rızanın sağlanmamış olması nedeniyle ödemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davacıların mülkiyetinden çıkan taşınmazın bedeline ilişkin bu davada davacıların aktif dava ehliyetinin bulunduğu kabul edilerek bir hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın aktif husumet yokluğundan reddi doğru olmamıştır.2- Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davacılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 24/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.