MAHKEMESİ : DENİZLİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 29/11/2013NUMARASI : 2013/131-2013/109Taraflar arasında görülen davada Denizli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/11/2013 tarih ve 2013/131-2013/109 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18,563TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonradava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 03.11.1999 tarihinde Y.. A.Ş'nin Denizli Şubesi'nde açtığı hesaba 6.000 TL'yi vadeli olarak yatırdığını, 22.12.1999 tarihinde ise söz konusu bankanın yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu, Y.. AŞ'nin son olarak davalı bankaya devredildiğini, müvekkilinin bankaya para yatırdığı sırada davalı banka çalışanlarınca yanıltılarak parasının O..-Shore hesabına havale yapılması için talimat imzalatıldığını, O..-S.. Bankası'nın devlet güvencesinde olup olmadığı hakkında bilgi verilmediğini, söz konusu bankanın yöneticileri ve hissedarları hakkında ceza davası açıldığını ve bu kişilerin cezalandırılmalarına karar verildiğini, bu karar ile müvekkilinin dolandırıldığının ortaya çıktığını, gerçekte paraların O..-S..sabına gönderilmediğini, Türkiye'de paravan şirketlere kredi olarak kullandırıldığını ileri sürerek, 6.000 TL'nin 03.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkili TMSF'ye karşı açılan davanın idari yargı yerinde görülmesinin gerektiğini, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia ve savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, Y.. AŞ'nin Denizli Şubesine 03.11.1999 tarihinde 6.000 TL yatırdığı, daha sonra bu paranın Y.. S.. O.. Shore Bank Ltd. Şti.hesabına aktarılmış gibi gösterildiği, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen ve kesinleşen kararda, Y.. AŞ'nin bir kısım yöneticilerinin, Y.. AŞ aracılığıyla O..-S.. hesabı açtıran kişileri bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıklarının ve bu suretle topladıkları paraları B.. Holding AŞ bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktardıklarının, O..-S.. Bankası'nın paravan bir şirket olarak kurdurulduğunun açıklandığı, bu şekilde Y.. A.Ş.'nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer O...-S..e hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığının açıkça ortaya konulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,6.000 TL'nin 03.11.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı İ.. Bank A.Ş. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Ancak, 5411 sayılı Kanun'un 140. maddesi uyarınca Fon ve Fon'a devrolunan bankalar her türlü vergi, resim ve harçlar ile hükmolunan mali yükümlülüklerden muaf tutulmuştur. Davalı bankanın da Fon'a devrolunan Y.. A.Ş'yi satış suretiyle devralmış olması nedeniyle, bu alacak yönünden, harçtan muaf olmasına rağmen mahkemece başvurma harcından sorumlu tutulmasına imkan verecek biçimde davalı bankadan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle davalı I.. A.. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3-Davalı TMSF vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dilekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere, davada (1) nolu davalı olarak Y.. A.Ş. gösterilmiş, TMSF'de Y.. A.Ş'ye izafeten, payları devralan olduğu için dava dilekçesinde yer almıştır. Davada, TMSF'ye davalı olarak husumet tahmil edilmeyip, temsilci sıfatıyla davada yer almıştır. (1) nolu davalı olarak gösterilen Y.. A.Ş'nin de, diğer davalı İ.. Bank A.Ş. ile birleşmek suretiyle tüzel kişiliği sona ermiştir. Bu itibarla, mahkemece, açıklanan hususlar nazara alınmadan, hükmedilen tutarın TMSF'den de tahsiline imkan verecek şekilde yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı TMSF yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.4-Bozma sebep ve şekline göre davalı TMSF vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İ.. Bank A.Ş. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İ.. Bank A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı İ.. Bank A.Ş. yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı TMSF yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı TMSF vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı I.. A..'ye iadesine, 30.06.2014 tarihinde obirliğiyle karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
İş kazası nedeniyle açılan davada ihtiayati haciz kararı verilebilir mi?
DAVA VE KARAR:
Davacı, dava sonuçlanıncaya kadar tazminat alacağının teminat altına alınması
için davalıya ait taşınmazlar ile trafik siciline kayıtlı araçların kaydına
ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında
belirtildiği şekilde
Kat mülkiyetinde ve site mülkiyetinde yöneticinin temsil yetkisine giren işlerden dolayı icra takibi - Taraf sıfatı
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvuruda borca itiraz ettiği, Mahkemece 21.09.2011 tarihinde verilen kararla, bono metninde “....bedeli ma
eksik harcın yatırılması için önce normal bir süre verilmesi zorunlu olmayıp, mahkemece doğrudan kesin mehil verilebilir. Ne var ki, verilen kesin mehil makul bir süreyi kapsamalıdır.
(...Kadastro sırasında dava konusu 136 ada 2 ve 6 ile 139 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar davalı C.. G.., 139 ada 6 parsel sayılı taşınmaz eşit paylarla davalı C.. G.. ve dava dışı Z. Y., 136 ada 3 ve 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaz davalı M.. G.., 136 ada 4 parsel sayılı taşınmaz davalı H. G., 136
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?