MAHKEMESİ : DENİZLİ 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2013/128-2013/86Taraflar arasında görülen davada Denizli 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/11/2013 tarih ve 2013/128-2013/86 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 15.12.1999 tarihinde Y.. A.Ş'nin Denizli Şubesi'nde açtığı hesaba 10.000 TL'yi vadeli olarak yatırdığını, 22.12.1999 tarihinde ise söz konusu bankanın yönetimine BDDK tarafından el konulduğunu, Y.. A.Ş'nin son olarak davalı bankaya devredildiğini, müvekkilinin bankaya para yatırdığı sırada davalı banka çalışanlarınca yanıltılarak parasının o..-s.. hesabına havale yapılması için talimat imzalatıldığını, off-shore bankasının devlet güvencesinde olup olmadığı hakkında bilgi verilmediğini, söz konusu bankanın yöneticileri ve hissedarları hakkında ceza davası açıldığını ve bu kişilerin cezalandırılmalarına karar verildiğini, bu karar ile müvekkilinin dolandırıldığının ortaya çıktığını, gerçekte paraların off-shore hesabına gönderilmediğini, Türkiye'de paravan şirketlere kredi olarak kullandırıldığını ileri sürerek, 10.000 TL'nin 15.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkili TMSF'ye karşı açılan davanın idari yargı yerinde görülmesinin gerektiğini, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia ve savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, Y.. A.Ş'nin Denizli Şubesine 15.12.1999 tarihinde 10.000 TL yatırdığı, daha sonra bu paranın Y.. S.. O. Shore Bank Ltd. Şti.hesabına aktarılmış gibi gösterildiği, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen ve kesinleşen kararda, Y.. A.Ş'nin bir kısım yöneticilerinin, Y..k A.Ş aracılığıyla off-shore hesabı açtıran kişileri bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıklarının ve bu suretle topladıkları paraları B.. Holding A.Ş bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktardıklarının, o..-shore bankasının paravan bir şirket olarak kurdurulduğunun açıklandığı, bu şekilde Y.. A.Ş'nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer off-shore hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığının açıkça ortaya konulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 10.000 TL'nin 15.12.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı I.. A.. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-) Ancak, somut olayda davacı alacağının esasen fona devredilen Y.. A.Ş'nin işleminden kaynaklanması karşısında 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 140. Maddesi uyarınca mahkemece, davalı bankanın harçtan muaf olduğu nazara alınmadan yazılı şekilde başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcından sorumlu tutulmasına imkan verecek şekilde harçların yargılama giderlerinin içerisine dahil edilerek davalı bankadan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle davalı I.. A.. yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.3-) Davalı TMSF vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dilekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere, davada davalı olarak Y.. A.Ş.'de gösterilmiş, TMSF' de Y..k A.Ş'yi izafeten, payları devralan olduğu için dava dilekçesinde yer almıştır. Davada, TMSF'ye davalı olarak husumet tahmil edilmeyip, temsilci sıfatıyla davada yer almıştır. Davalı olarak gösterilen Y.. A.Ş'nin de, diğer davalı I.. A.. ile birleşmek suretiyle tüzel kişiliği sona ermiştir. Bu itibarla, mahkemece, açıklanan hususlar nazara alınmadan, hükmedilen tutarın TMSF'den de tahsiline imkan verecek şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı TMSF yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir4-) Bozma sebep ve şekline göre davalı TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı I.. A.. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı I.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı I.. A.. yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı TMSF yararına BOZULMASINA, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, davalı I.. A.. harçdan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.