MAHKEMESİ : İSTANBUL 52. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2013NUMARASI : 2013/85-2013/317Taraflar arasında görülen davada İstanbul 52. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/12/2013 tarih ve 2013/85-2013/317 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait gemide 25/05/2010 ile 01/10/2010 tarihleri arasında aylık 2.200-USD ücret ile makine zabiti olarak çalıştığını, müvekkilinin aylık ücret alacaklarının ödenmediğini, tahsili amacı ile başlatılan icra takibinde davalının haksız olarak itiraz ettiğini, ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına alacağın %40'ından az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir işçi ve işveren ilişkisi bulunmadığını, müvekkili şirketin işçinin çalıştığı geminin acentesi olduğunu, geminin donatanının ise Panama'da mukim bir şirket olduğunu, iş sözleşmesinin 12. maddesinde müvekkili firmanın işçi alacakları ile hiçbir sorumluluğu bulunmadığının belirtildiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, iş sözleşmesinin davacı V.. G.. ile P.. I.. Shipping Ltd. Inc. Panama arasında düzenlendiği, davalının acente olduğu ve iş sözleşmesinde taraf olmadığı gerekçesi ile, davanın husumetten reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Davacı, yabancı bayraklı gemide hizmet sözleşmesi ile çalıştığını belirterek bu sözleşmeden kaynaklanan alacaklarının tahsili için ilamsız icra takibi yapmış ve itiraz üzerine işbu itirazın iptali davasını açmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklandığı ve görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese de yargılamanın her aşamasında re'sen nazara alınması gerektiği gözetilerek mahkemece asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın husumet yokluğundan reddedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.