Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12435 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6614 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 51. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2010/245-2013/282Taraflar arasında görülen davada İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.11.2013 tarih ve 2010/245-2013/282 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin, davalıya ait gemide taşınan, dava dışı Borusan'ın sattığı çelik boru emtiasını taşıması sırasında doğacak rizikolara karşı sigortaladığını, taşıma sonrasında emtiada paslanma, eğilme, bükülme tespit edildiğini, bu hasar nedeniyle sigortalısı tarafından ödenen 8.880 Euro'nun müvekkilince tazmin edildiğini, TTK'nın 1301. maddesi gereğince halef olan müvekkilinin başlattığı takibe davalının itiraz ettiğini ancak itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 inkar tazminatına, F.. Gemisi'nde gemi alacaklısı hakkı doğduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, emtianın eksiksiz ve hasarsız varma limanına ulaştığını, TTK'nın 1065. maddesi anlamında müvekkiline yapılmış bir ihbar bulunmadığını, son alıcı Novero tarafından yapılan incelemenin tahliyeden 47 gün sonra gerçekleştirildiğini, ne şekilde tespit edildiğinin açık olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu emtianın satıcısı dava dışı Borusan, alıcısı E.. olup daha sonra emtianın Novero'ya satıldığı, davalı taşıyanın sorumlu olabilmesi için emtianın zilyetliğindeyken hasarlandığının tespitinin gerektiği, malın tahliyesinin bittiği 03/04/2008 tarihinde alt taşıyıcı A.. tarafından pas, mekanik hasar, kötü istif, kırılma ve köşe hasarları nedeniyle ihtirazı kayıt ileri sürüldüğü sabit olmakla birlikte bu kusurların tespitinin genel olarak yapıldığı, 9 adet konşimento içeriğinden hangisinde hangi hasarın ne zaman olduğunun dosya mevcudundan anlaşılamadığı, icra takibine konu alacak 8.880 Euro için yapıldığından muhtelif hasarlardan sadece 01/04/2008 tarihli Novero firmasınca kesilen faturaya bağlı olarak paslanmanın asitle temizlenmesi işleminden doğan zararın istendiğinin kabul olunması gerektiği, ancak bu hasarın hangi konşimento dahilinde, ne zaman ve ne kadarlık emtia için doğduğunun ekspertiz raporundan ve dosya evrakından belli olmadığı, öte yandan bu oksitlenmenin doğal nedenlerle mi yoksa iddia olunduğu gibi, kötü istif, olumsuz taşıma koşullarından mı doğduğuna dair nitrat testi de yapılmadığı, ekspertiz çalışmasının malın yüklendiği tarihten çok sonra 21/05/2008'de yapıldığı, bu haliyle malın hasarının taşıyanın zilyetliği esnasında doğduğunun kabulünün olanaksız olduğu, hasarın iki tarafın iştirakiyle tespiti söz konusu olmadığından TTK'nın 1110/2. maddesi gereği malın konşimentoda belirtildiği gibi teslim alındığına dair karinenin doğduğu ve aksinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın 1066. maddesinde, malların uğramış olduğu ziya veya hasarın, en geç navlun mukavelesi gereğince bunları teslim almaya salahiyetli olan kimseye teslimi sırasında taşıyana veya boşaltma limanındaki temsilcisine yazılı olarak bildirilmesi gerektiği, malların zıya veya hasarının ihbar edilmemesi ve tespit ettirilmemesi halinde taşıyanın malları konişmentoda yazılı olan halde teslim ettiğinin kabul olunacağı aksi ispat olunabilecek bir karine olarak düzenlenmiştir. Dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere, dava dışı sigortalı E... S.. Şirketi'nin dava dışı B.. A.Ş'den boru satın aldığı, bu boruları B.. AŞ'nin yükleten ve gönderen sıfatıyla taşıyanın gemisine yüklediği, taşınan emtianın 03/04/2008'de varış yerinde tahliye edildiği, tahliyenin bittiği gün alıcı sigortalı şirket tarafından görevlendirilen A.. Şirketi tarafından düzenlenen protesto mektubu uyarınca gemide bulunan ve 9 adet konişmentoya tekabül eden 1.071 mt ton emtia için hasar bildirimi yapıldığı ve kaptana tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda ifade edilen kanun hükmü ile somut olay birlikte değerlendirildiğinde, taşıyanın malları konişmentoda yazılı halde teslim ettiğinin kabulüne imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, somut olayda vuku bulan hasara ilişkin olarak, taşıma hukuku konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak, tespit edilen hasarın dava konusu taşınan emtiaya ilişkin olup olmadığının açık bir şekilde belirlenmesi ve bunun sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.