MAHKEMESİ : MİLAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/02/2013NUMARASI : 2010/655-2013/213Taraflar arasında görülen davada Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/02/2013 tarih ve 2010/655-2013/213 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı kooperatif arasında düzenlenen 01.05.2001 tarihli sözleşmeyi kooperatif adına davalının imzaladığını, bu sözleşmenin teminatı olarak davalı tarafından 15.000 TL bedelli çekin keşide ve ciro edilerek müvekkiline verildiğini, sözleşmeye konu edimlerin kooperatif üyeleri tarafından yerine getirilmemesi üzerine açtıkları davaların redle sonuçlandığını, bu nedenle teminat olarak alınan çekin icra takibine konu edildiğini, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, takibe konu çekin teminat çeki olduğunu, dava dışı kooperatif tarafından kooperatifin davacıya doğacak borçlarının teminatı amacıyla keşide tarihi açık olarak verildiğini, bu çekten dolayı icra takibi yapılabilmesi için müvekkilinin ve dava dışı kooperatifin borçlu olduğu hususunun kesinleşmiş olması gerektiğini, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak, takibe konu edilen çekin davalı tarafından davacıya, dava dışı kooperatifin borcunun teminatı olarak verildiği, davalının da bu itibarla kooperatif borcundan sorumluluğu bulunduğu, alacağın likit olup borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava temel ilişkiye dayalı olarak çek bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece dava dışı keşideci kooperatif hakkındaki takibin kesinleşmiş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, asıl borçlu kooperatif hakkındaki takibin kesinleşmiş olması bir başına davacının bu miktar alacaklı olduğunu göstermez. Davacı zaman aşımına uğramış çek nedeniyle temel ilişkiye dayalı dava açtığına göre, temel ilişkide bu miktar alacaklı olduğunu ispatlamalıdır. Somut olayda, davacı ile dava dışı kooperatif arasında yapılan sözleşmede, akaryakıt teslimlerinin kooperatifin imzalı ve kaşeli yakıt teslim fişi mukabilinde yapılacağı düzenlenmiş olup, davacı tarafından kooperatif üyelerine karşı yapılan icra takiplerine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davalarında yakıt teslim fişlerinin ibraz edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece dosya içerisinde bulunan ve kooperatif üyelerine karşı açılmış dava dosyalarında ibraz edilmiş olan yakıt teslim fişleri değerlendirilmek suretiyle toplam alacak miktarı belirlenerek, sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.