MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.01.2015 tarih ve 2013/36-2015/11 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkilince inşaat all risk sigorta poliçesi ile sigortalanan ... Maddi Adi Ortaklığı ve/veya Tali Müteahhit ve Taşeronları'na ait inşaat şantiyesinde bulunan kablo emteasının 09.11.2011 tarihinde faili meçhul kişilerce çalındığını, müvekkilince poliçe kapsamında sigortalıya hasar bedelinin ödenerek ibraname alındığını, dava konusu inşaat alanının güvenliğinin davalı şirket personelince sağlandığını, bu nedenle hasar bedelinin davalı şirkete rücu edilmesi amacıyla icra takibine başlanıldığını, davalının icra takibine haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/17716 Esas sayılı dosyasında takibe vaki itirazın iptaliyle takibin devamına, davalının haksız itiraz nedeniyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; müvekkili ve dava dışı sigortalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca müvekkilinin sadece temizlik ve danışmanlık hizmeti verdiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi sigortalı emteaların bulunduğu şantiyenin güvenliğinin müvekkilince sağlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; sigortalı ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde davalı tarafından, sigortalıya güvenlik hizmeti verileceğine dair bir ibarenin yer almadığı, davacı tarafından sunulan belgelerden hasar tarihinde sigortalı şantiye sahasının güvenliğinin davalı firma tarafından sağlandığı hususunun ispat edilemediği, hasar nedeniyle davalıya rücu imkanının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, inşaat all risk sigorta poliçesi kapsamında rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, sigortalı ... ile davalı arasında imzalanan 01.06.2011 tarihli sözleşmenin "Hizmetin Tanımı" başlıklı ikinci maddesinde davalı şirket tarafından sigortalıya verilecek hizmetlerin nitelik ve tanımı yapılmıştır. Ancak, dosya içerisinde yer alan sözleşme suretlerinin tümünde hizmetin tanımının yapıldığı bu madde metninin üzerine denk gelecek biçimde .... kaşesinin basıldığı görülmektedir. Söz konusu kaşe altında tam okunamamakla birlikte "koruma..." ibaresinin yer aldığı anlaşılmakta olup sigortalı ile davalı şirket arasındaki hizmet aktinin kapsamı ve dolayısıyla davalı şirket tarafından sigortalıya koruma ve güvenlik hizmetinin verilip verilmediğinin tespiti için bahsi geçen sözleşmenin okunaklı bir sureti getirtilip sözleşme uyarınca sigortalıya verilen hizmetin kapsamı tam olarak belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.