MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.04.2006 tarih ve 2002/737-2006/94 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi her iki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili nezdinde nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı yumurtaların dava dışı sigortalı .... tarafından ... arasında taşınması için davalı ...'ye teslim edildiğini, emtianın ... plakalı araçlarla taşındığını ancak emtinanın alıcısına hasarlı olarak teslim edildiğini, müvekkilinin bu nedenle sigortalısına hasar bedeli ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, 3.214.552.046 TL hasar bedelinin 20.12.2001 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... temsile yetkilisi, dava konusu taşıma işi ile ilgilerinin bulunmadığını, araçlarında şirketle bağlantısının olmadığını, bu nedenle dava dilekçesinin tebliğine ilişkin evrakın mahkemeye iade edildiğini savunmuştur. Davalı ... ise dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma, ekspertiz raporu, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu emtianın davacı nezdinde sigortalı bulunduğunu, 05/09/2001 tarihinde davalılardan ... taşıma şirketi antedli ... kapsamında ...a taşınıp alıcısına teslim edilmek üzere ... ve ... plakalı araçlarla yola çıktığı, emtianın taşıyıcıya hasarsız şekilde teslim edildiği, alıcıya teslim sırasında düzenlenen hamule senedinde ise hasarlı 42 kolinin bulunduğu notunun düşüldüğü ve bu durum ... temsilcisi ile araç sürücüsünün imzaları ile belirlendiği, TTK'nın 781. maddesi uyarınca taşıma sırasında meydana geldiği anlaşılan hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu, davacının sigortalısına ödediği gerekçesiyle, 3.214.552.046 TL'nin 20.12.2001 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı her iki davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşıma rizikolarına karşı sigortalı emtianın, uluslararası kara taşıması sırasında uğradığı hasar bedelinin, rücuen tahsili istemine ilişkindir. Ülkemiz 30.10.1995 tarihinde ... Konvansiyonu’nu kabul etmiş ve anılan Konvansiyon hükümleri bu tarihte yürürlüğe girmiştir. T.C. Anayasası 90/son maddesi uyarınca, usulüne uygun şekilde yürürlüğe konulmuş milletlerarası anlaşmalar kanun hükmündedir. CMR Konvansiyonu’nun 1. maddesi uyarınca bu sözleşme, yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milletine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacaktır. TTK'nın taşımaya ilişkin hükümleri halen yürürlükte ise de, uluslararası taşımalar için daha sonra yürürlüğe giren ve bir iç hukuk kuralı haline gelen CMR Konvansiyonu’nun öncelikli olarak uygulanması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta da esasen CMR Konvansiyonu’na tabi bir taşıma söz konusu olduğundan, anılan Konvansiyon’un 36. maddesi uyarınca, ilk ve son taşıyıcılar aleyhine müteselsil tahsil talebiyle dava açılması mümkün ise de, davalı ... vekili, müvekkilinin taşıyıcı olmadığını savunmuş olup, mahkemece bu savunma yeterince incelenmeden, davalı şirketin asıl taşıyıcı olduğu kabul edilmiş ve olaya TTK hükümleri uygulanarak uyuşmazlık çözülmeye çalışılmıştır. O halde mahkemece, uluslararası taşıma konusunda uzman/uzmanlara bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalıların savunmalarının değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümleri uyarınca çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.2- Bozma neden ve şekline göre, mümeyyiz davalı şirketler vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.