Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12267 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5907 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : MERSİN 3. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2011/1606-2013/1330Taraflar arasında görülen davada Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2013 tarih ve 2011/1606-2013/1330 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkili tarafından nakliyat rizikolarına karşı sigortalanan emtianın davalıya ait araçla taşınması sırasında 09.12.2005 tarihinde hasarlandığını, sigortalıya (2.182,40) TL hasar bedeli ödediklerini ileri sürerek, (2.182,40) TL tazminatın ödeme tarihi olan 27.03.2006 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, emtianın 07.12.2005 tarihinde yüklendiğinin ve 08.12.2005 tarihinde teslim edildiğinin sevk irsaliyesi içeriği ile sabit olduğunu, alıcı şirket tarafından düzenlenen 09.12.2005 tarihli hasar tutanağını kabul etmediklerini, tutanaktaki imzanın müvekkili şirketin şoförüne ait olmadığını, kaldı ki söz konusu tutanakta dahi hasarın yükün boşaltılması sırasında oluştuğunun açıkça belirtildiğini, hasardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, bozma ilamı kapsamında yapılan yargılama neticesinde; bozma ilamında değinilen tahliyeye ilişkin başkaca bilgi ve belgenin tespit edilemediği, son bilirkişi raporunda davalının sorumluluğu yönünde hasar tutarından belli bir oranda indirim yapılması yönündeki bilirkişi kanaatinin yasal dayanağı bulunmayıp ayrıca faizin başlangıç tarihi yönünden ibranamede tarih belirtilmemesi nedeniyle dava tarihinin esas alınması gerektiği, önceki hükümde başkaca isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile dava konusu 2.182,40 TL rucuen tazminat alacağının dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, faizin başlangıcı yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşıma aktinden kaynaklanmakta olup; mahkemece uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere hasarın 09/12/2005 tarihli tutanak ile tahliye sırasında oluştuğu belirlenmiş olup toplanan delillere göre tahliyenin sigortalı gönderene ait olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davalı taşıyıcının nezaret görevi mevcut olduğunun kabulü gerekir. Ancak, taşıyıcının nezaret yükümlülüğü nedeniyle kusur oranı konusunda net bir belirleme yapılmamıştır. Mahkemece davalı taşıyanın nezaret yükümlülüğüne rağmen hasarın tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, davalı taşıyanın nezaret yükümlülüğüne ilişkin kusur oranı konusunda ek rapor veya yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.