MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2010/56-2013/321Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/12/2013 tarih ve 2010/56-2013/321 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili firmaya ait tescilli endüstriyel tasarım ürünü olan perde desenlerinin davalı tarafça 554 sayılı KHK'ya muhalefet edilerek tasarım belgesindeki ürün tarifname ve özelliklerine birebir benzetilerek ve bu unsurlar taklit edilerek ve tasarım hakkı sahibi müvekkili şirketin her hangi bir izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yaparak elinde satışa arz için bulundurduğu ürünler nedeni ile 554 sayılı KHK'nın 64. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir olarak müvekkili şirketin tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil eden ve haksız ve hukuka aykırı davalı fiillerinin durdurulmasına ve davalı tarafından tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünleri, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasına, 554 sayılı KHK'nın 52. maddesi uyarınca tasarımdan doğan haklara tecavüz eden davalı tarafın tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre bilirkişilerce belirlenecek ve hesaplanacak miktar üzerinden, davalı tarafın dava konusu desenler haksız ve hukuka aykırı olarak kullanmaya başladığı tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş; karşı davanın reddini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kataloğunda yer alan desenlerin anonim olduğunu ve bu durumun tasarım hakkına tecavüz teşkil etmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiş; karşı dava ile, davacı-karşı davalının endüstriyel tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, karşı dava bakımından endüstriyel tasarım tescil belgesinin başvuru tarihinden önce kamuya sunulmuş benzerlerine ait örnekler olmadığı bu konuda ispata yarar bir delil sunulmadığı; asıl dava bakımından yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip davacıya ait tasarımların benimsenen bilirkişi raporu kapsamında bilgilenmiş kullanıcılarca ayırt edilemeyecek derece benzeri kullanılmak suretiyle ihlal edildiği gerekçesiyle, asıl dava bakımından; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, tasarımdan doğan haklara tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasına, tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere el konulmasına, 5.000,00 TL maddi tazminatın 04/01/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın masrafı davalı taraftan alınarak günlük yayın yapan gazetelerden birisinde ilan yoluyla duyurulmasına, sair istemlerin reddine; karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir2-Asıl dava, davacı şirketin tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil eden ve haksız ve hukuka aykırı davalı fiillerinin durdurulması ve 554 sayılı KHK'nın 52. maddesi uyarınca tasarımdan doğan haklara tecavüz eden davalı tarafın tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli istemine; karşı dava ise davacının endüstriyel tasarımının hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, tasarımlarına vaki tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancının tazmininde 554 sayılı KHK’nın 52/2-c bendinde belirtilen lisans bedeline göre hesaplama yapılmasını istemiştir. Mahkemenin kararına esas aldığı bilirkişi raporunda lisans bedeli sadece davacının ciroları dikkate alınarak bir hesaplama yapılmıştır. Esasen lisans bedeline göre yapılacak hesaplamada emsal lisans bedelleri ile tasarımın itibarı, başka lisansın olup olmaması, tasarımın koruma süresi gibi seçenekleri gibi etkenlerin dikkate alınması gerekmektedir. Buna göre, mahkemece lisans bedeline göre hesap edilecek maddi tazminatın belirtilen şekilde belirlenmesi, bu mümkün değilse, 6098 sayılı TBK’nın 50 ( Mülga 818 s.BK.m.42). maddesine göre uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekirken, davanın açıklanan gerekçelerle kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.