Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12210 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5353 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2005/194-2013/97Taraflar arasında görülen davada Eskişehir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/02/2013 tarih ve 2005/194-2013/97 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 24/06/2014 günü hazır bulunan davacı-karşı davalı Z.. G.. B.. vekilleri Av. G.. K.. ile Av. S.. T.., davalı-karşı davacı şirket temsilcisi Ö.. B.. ile davalı-karşı davacı vekili Av. H.. A.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin bir aile şirketi olan davalı şirketin %10, eşi Ö.. B..’in %40, kayın biraderi Ö.. B..’in %40 ve diğer ortak S.. B..’in %10 payla ortağı bulunduğunu, müvekkilinin katılmadığı ve imzası taklit edilmek suretiyle alınan 18.05.2002 tarihli, 2002/3 sayılı ve 13.05.2003 tarihli, 2003/1 sayılı ortaklar kurulu kararları ile “2001 ve 2002 yıllarına ait kar paylarının ödenmemesine” karar verildiğini, müvekkiline haber verilmeden yapılan 15.11.2003 tarihli, 7 sayılı ortaklar kurulu kararı ile müvekkilinin %10 olan payının, %1’e düşürüldüğünü, müvekkilinin tüm bu işlemleri, aynı zamanda kocası olan Ö.. B.. hakkında açtığı boşanma davası üzerine öğrendiğini, Ö.. B..’in şirkette %40 olan payının, sırf boşanma davası sonucunda hükmedilebilecek nafaka miktarını düşük tutmak amacıyla %4’e düşürüldüğünü, ortaklar arasında güven ve işbirliğinin ortadan kalktığını, TTK.'nın 549/4. maddesindeki fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, 2001, 2002, 2003 ve 2004 yıllarına ait kar paylarının müvekkiline ödenmesine, 18.05.2002 tarihli, 2002/3 sayılı, 13.05.2003 tarihli, 2003/1 sayılı ve 15.11.2003 tarihli, 7 sayılı kararın iptali ile müvekkilinin davalı şirketteki düşürülen payının %10 olarak tesciline ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.03.2005 tarihli ıslah dilekçesi ile “davalı şirketin feshine” ilişkin talebin kabul edilmemesi halinde, müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına izin verilmesine ve müvekkiline ait payın değerinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı-karşı davacı vekili, davanın reddini savunmuş, karşı davada ise TTK'nın 551/3. maddesi uyarınca davacı-karşı davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini istemiştir. .Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı-karşı davalının, davalı şirket ortaklığından çıkma konusunda haklı sebeplerinin bulunduğu, şirket ortakları arasında yaşanan geçimsizlikte davacı-karşı davalının kusurunun bulunmadığı, karşı davanın haksız olduğu, davacının imzasının sahte olarak atılmak suretiyle payının %1’e düşürülmesine ilişkin 15.11.2003 tarihli, 7 sayılı kararın iptalinin gerektiği, davacının %10 pay oranı üzerinden hesaplanan 2.045.827,12 TL ayrılma payını talep edebileceği, davalı-karşı davacı şirketin dağıtılmayan geçmiş yıllar karları da sermaye eklenerek şirket sermayesinin 2.700.000 TL olduğu, bu miktarın içinde 2001, 2002, 2003 ve 2004 yıllarına hatta 2005 yılına ilişkin kar paylarının da bulunduğu, davacı-karşı davalının hak kazandığı 2.045.827,12 TL. ayrılma payının içinde, almadığı ve sermayeye eklenen dava konusu edilen yıllara ilişkin kar payları da olduğundan, mükerrer tahsile yol açmaması için kar payı alacağına ilişkin isteğin reddedildiği gerekçesiyle asıl davada 15/11/2003 tarihli ve 7 sayılı ortaklar kurulu kararının iptaline, davacı-karşı davalının şirketteki hissesinin % 10 olarak tesciline, ıslah isteminin kabulü ile davacı-karşı davalının şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, davacı-karşı davalı için hesaplanan 2.045.827,12 TL ayrılma payının, dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı-karşı davacı şirketten tahsiline, kar payı alacağına ilişkin istemlerinin reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin tüm ve asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.2- Mahkemece, asıl davada davacının ayrılma payı alacağının karar tarihine en yakın tarih esas alınarak tespit edildiği halde, tespit edilen tutara karar tarihi yerine dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesi doğru olmamış, asıl davada verilen kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. 3- Yine, mahkemece asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, asıl davada hesaplanan tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru görülmemiş, asıl davada verilen kararın, bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin tüm ve asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının asıl davada davalı-karşı davada davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-karşı davada davalı Z.. B..'den alınarak asıl davada davalı-karşı davada davacı şirkete verilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 2.036,80 TL harcın temyiz eden asıl davada davacı-karşı davada davalıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden asıl davada davalı-karşı davada davacıya iadesine, 26/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.