MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/04/2014 gün ve 2012/228-2014/209 sayılı kararı onayan Daire’nin 08/12/2014 gün ve 2014/13104-2014/19222 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 1976 yılında atölye olarak işe başladığını, 1988 yılında şirketleşerek mevcut ticaret unvanını kullandığını, davalı şirketin 2007 yılında davacı şirketten ayrılan ortak tarafından kurulduğunu, her iki şirketin faaliyet alanlarının benzer olduğunu, iş yerlerinin yanyana olması nedeniyle tüketiciler nezdinde iltibas tehlikesinin bulunduğunu, müvekkilin aynı zamanda 6,35,40. sınıflarda 25.09.2007 ve 7. sınıfta 07.04.2009 koruma tarihli "..." ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının ticaret unvanının müvekkilinin tescilli markalarına ve unvanına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalı adına tescilli ticaret unvanının sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 08.12.2014 gün 2014/13104 E, 2014/1922 K sayılı ilamıyla onanmıştır.Davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen aşağıdaki bendin dışında kalan sair karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.2-Davacı vekili, dava dilekçesinin dokuzuncu bendinde dava konusu "..." ibaresinin aynı zamanda kılavuz sözcük olarak daha önceki tarihte tescilli müvekkilinin ticaret unvanında yer aldığını, bu ibarenin davalı tarafın ticaret unvanında kullanımının da iltibasa yol açan haksız kullanım olduğunu ileri sürerek "..." ibaresinin davalı unvanından terkinini istemiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki sebebin tayini hakime aittir. Davacı vekilinin yukarıda açıklanan talebi 6102 sayılı TTK 'nın 52. maddesine dayalı olarak ticaret unvanının terkini istemini de kapsamaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın TTK 52. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken bu husus tartışılmaksızın uyuşmazlığın sadece marka hukukuna dayalı hükümler nazara alınarak sonuçlandırılması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.12.2014 gün 2014/13104 Esas- 2014/1922 Karar sayılı onama kararı kaldırılarak hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 08.12.2014 gün 2014/13104 Esas- 2014/1922 Karar sayılı onama kararı kaldırılarak kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme ve temyiz peşin harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.