MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.06.2015 tarih ve 2014/1760-2015/655 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı şirket çalışanı ...'ın 12/08/1994 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefatı nedeniyle bakiye alacak için ....İş Mahkemesi'nin 2006/567 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, şirketin 31/07/2013 tarihinde resen sicilden terkin edildiğini belirterek, davalı şirketin ihyasını talep ve dava etmiştir.Davalı .... vekili, davanın reddini istemiştir.Davalı şirket ortakları vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sicilden terkin olunan şirketin ...İş Mahkemesi'nin 2006/567 Esas sayılı davasında davalı olarak gösterilip davanın sonucuna göre şirket borcu ortaya çıkabileceği, tasfiyenin ise şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olmaksızın tamamlanamayacağı ve ticaret sicilden terkin olunamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, limited şirketin ihyası istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davada ...'nün 6102 sayılı TTK'nın geçici 7. madde çerçevesinde yapılan terkin işleminin hatalı olduğundan bahisle karşı tarafa husumet yöneltilmiş olup, mahkemece davacı ... tarafından terkin edilen şirket aleyhine açılan davanın varlığına rağmen davalı ...'nce yapılan terkin işleminin 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesine aykırı olarak gerçekleştiği saptandığına göre, davalı tarafından davanın ilk oturumda kabulünün sözkonusu olmadığı, davaya karşı konularak müdürlük işleminin yerinde olduğundan bahisle davanın reddinin istendiği de nazara alındığında HMK'nın 312/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığının kabulü gerekmekle HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalı ...'nün yargılama giderinden sorumlu olduğu nazara alınarak davacı lehine yargılama gideri ve bu arada vekalet ücretine de hükmedilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi yerinde olmamış, davacı yanın bu yöne ilişkin temyiz itirazının kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 17.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.