MAHKEMESİ : DENİZLİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 29/11/2013NUMARASI : 2013/126-2013/106Taraflar arasında görülen davada Denizli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/11/2013 tarih ve 2013/126-2013/106 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 18.563 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun'la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Y.. A.Ş. Denizli Şubesi çalışanları tarafından aldatılarak 11.199,00 TL parasının Y.. Off Shore Ltd. hesabına aktarıldığını, 22.12.1999 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Y.. A.Ş'nin davalı TMSF'ye devredildiğini, davalı TMSF yönetim kurulu kararı ile bankanın S.. A.Ş. bünyesinde tüm aktif ve pasifi ile birleştirildiğini, daha sonra O.. A.Ş'nin 07.12.2001 tarihli olağanüstü genel kurul kararı ile S.. A.Ş'nin tüm hak, alacak, borç ve yükümlülükleri ile tüzel kişiliği sona ermek sureti ile geçmişteki borçlardan da davalı TMSF'nin sorumlu olmak kaydıyla O.. A.Ş. tarafından devralındığını, O.. A.Ş'nin bütün aktif ve pasifi ile birlikte davalı I.. Bank A.Ş'ye satıldığını ileri sürerek, 11.199,00 TL'nin hesap açılış tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar I.. A.. ve TMSF vekili, müvekkili banka ile Y.. Security Off Shore Limited arasında hiç bir organik bağ bulunmadığını, husumet yöneltilemeyeceğini, idari yargı mercilerinin görevli olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri bulunduğunu, dava zamanaşımının dolduğunu, davacının iradesinin sakatlanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının, davalı Y.. A.Ş'nin Denizli Şubesi'ne yatırdığı paranın daha sonra Y.. S.. Off Shore Bank Ltd. Şti. hesabına aktarılmış gibi gösterildiği, İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen ve kesinleşen karara göre, Y.. A.Ş'nin bir kısım yöneticilerinin Y.. A.Ş. aracılığıyla o.. shore hesabı açtıran kişileri bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraları B.. Holding A.Ş. bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktardıkları, o.. shore bankasının paravan bir şirket olarak kurdurulduğunun anlaşıldığı, bu şekilde Y.. A.Ş'nin söz konusu yöneticileri tarafından davacı ve onun durumundaki diğer o.. s. hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığının açıkça ortaya konulduğu gerekçesiyle, davanın davanın kabulü ile 11.199,00 TL'nin 04.10.1999 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalının sorumluluğunun 818 sayılı BK'nın 41, 55 ve 6762 Sayılı TTK'nın 336'ncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacı zararının off shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlamasının gerekmesine göre, davalı I.. A.. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Davalı bankanın 5411 sayılı Kanun'un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf olmasına rağmen yazılı şekilde davacı tarafından yatırılan harcın davalı bankadan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir.3-TMSF vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, dava dilekçesinden açıkça anlaşılacağı üzere, davada davalı olarak Y.. A.Ş gösterilmiş, TMSF'de Y. A.Ş'ye izafeten, payları devralan olduğu için dava dilekçesinde yer almıştır. Davada, TMSF'ye davalı olarak husumet tahmil edilmeyip, temsilci sıfatıyla davada yer almıştır. Davalı olarak gösterilen Y.. A.Ş'nin de, diğer davalı I.. A.. ile birleşmek suretiyle tüzel kişiliği sona ermiştir. Bu itibarla, mahkemece, açıklanan hususlar nazara alınmadan, hükmedilen tutarın TMSF'den de tahsiline imkan verecek şekilde yazılı şeklide karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı TMSF yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir4-Bozma sebep ve şekline göre davalı TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı I.. A.. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı I.. A.. vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı I.. Bank A.Ş ve davalı TMSF yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı I.. Bank A.Ş'ye iadesine, 24/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.