Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11951 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4931 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : MERZİFON ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2011/292-2013/629Taraflar arasında görülen davada Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.11.2013 tarih ve 2011/292-2013/629 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkil şirket ile davalı şirketin birleşmesi için 2008 yılı Ocak ayında protokol imzalandığını, bu kapsamda Merzifon OSB'de müvekkili şirket adına düzenlenen arsa tahsis belgesinin iptali ile arsanın davalı şirket adına tahsisinin sağlandığını ve arsa üzerindeki binanın davalı şirkete intikali için 25.03.2008 tarihli arsa satış protokolünün imzalandığını, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen protokol gereğince davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ödenmesi gereken 180.000,00 TL'nin ödenmediğini belirterek Merzifon OSB 7.. ada 4 numaralı parsel üzerinde bulunan fabrika ve idari binanın satışına dair işlemin iptaline, fabrika ve idari binanın davacı şirkete ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yapılan ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini mahkemeye sunmadığı, davacı tarafın münhasıran kendi defterlerini delil olarak gösterdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu iki katlı idare binası ve fabrika binasının taraflar arasında yapılan satışının iptali ile mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tebligata yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Dava, limited şirketin birleşmesi kapsamında yapılan protokolle davalıya tahsisi ve satışı sağlanan taşınmazlara karşılık bedel ödenmemesi sebebiyle taşınmaz satış işleminin iptali ve taşınmazların davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı şirketin bir kısım ortaklarınca Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/98 Esas, 2010/146 Karar sayılı dosyası ile şirketin faaliyetlerini sürdürdüğü taşınmazın muvazaalı olarak davalı şirkete tahsisine ilişkin işlemin iptaline yönelik dava açıldığı, mahkemece tahsis işlemine temel teşkil eden ortaklar kurulu kararının iptali için daha önce açılan davanın şirket müdürünün davayı kabul etmesi sebebiyle iptaline karar verilmiş ise de, davalı tahsis yapılan şirketin iyiniyetinin asıl olduğu, alınan ortaklar kurulu kararının ve bu karar doğrultusunda yapılan tahsis işleminin usul ve yasaya uygun bulunduğu belirtilerek davanın reddi yönünde hüküm kurulduğu, bu kararın Dairemizin 09.11.2012 tarih, 2010/14057 Esas, 2012/17796 Karar sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, ancak kesinleşip kesinleşmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı görülmüştür.Buna göre, mahkemece, devir işleminin muvazaalı olmadığını tespit eden dava dosyası ile ortaklar kurulu kararının iptaline ilişkin dosyalar getirtilerek incelenmeksizin, dosyanın kesinleşip kesinleşmediği tespit edilmeksizin, taşınmazın tahsis ve devrine ilişkin usulünce karar alındığı, devirde usulsüzlük bulunmadığı hususundaki tespitin de işbu dava yönünden güçlü bir delil kabul edilip edilemeyeceği irdelenmeksizin yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tebligata yönelik temyiz itirazının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.