MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/10/2014 tarih ve 2013/293-2014/192 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK'nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 1994 yılından beri kullandığı ve gerçek hak sahibi olduğu, adına tescilli, tanınmış "..." esas unsurlu markalarının bulunduğunu, anılan ibarenin aynı zamanda ticaret unvanı olduğunu, davalının "..." markasını kötü niyetli olarak adına tescil ettirdiğini ayrıca, ... tescil no'lu markanın kullanılmadığını ileri sürerek, davalı adına tescilli ...no'lu markaların hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın hak düşürücü süreden reddi gerektiğini, taraf markalarının ve ürünlerinin iltibas oluşturmadığını, müvekkili markasının tescil edildiği tarihten itibaren fasılasız kullanıldığını, davacının taraf sıfatının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı adına 35. sınıfta ... no ile başvurusu yapılan "... ..." ibareli markanın tesciline karar verildiği ancak, marka sahibi tarafından tescil ücreti yatırılmadığından "Müddet " olduğu ve ... tarafından geçersiz kılındığı, davanın açıldığı tarihte başvuru işlemleri devam eden 20, 24, 35. sınıflarda 2011/112551 no'lu "..." ibareli markanın 12.11.2013 tarihinde tesciline karar verildiği, fakat tescil ücreti yatırılmadığından "Müddet" olduğu ve ... tarafından geçersiz sayıldığı gerekçesiyle, ... no'lu markanın hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ... no'lu markanın hükümsüzlüğü yönünden erken açılan davanın reddine, hükümsüzlüğü istenen ... no'lu marka yönünden yapılan incelemede ise, davacının "..." emtiası alanında kullandığı "..." markasının gerçek hak sahibi olması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, davanın süresinde açıldığı, 2003 yılı itibariyle sektörel anlamda tanınmış olmakla birlikte 556 sayılı KHK'nin 8/4 maddesi anlamında bir tanınmışlığın ve davalının marka başvurusunun kötü niyetli olduğu iddiasının ispatlanamadığı, davalı markasının tesciline uygun kullanılması nedeniyle davacının marka haklarının ihlal edilmediği, haksız rekabet koşullarının da oluşmadığı, 556 sayılı KHK'nin 42/1-c maddesinin Anayasa Mahkemesi'nin 09.04.2014 tarih, 2013/147 Esas, 2014/75 Kararsayılı ve 24.07.2014 tarih - 29070 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile iptal edildiği gerekçesiyle, davalı adına 20, 24, 35. sınıflarda tescilli ... no'lu "..." ibareli markanın, 24. sınıfta yer alan tüm emtialar yönünden, 35. sınıfta yer alan "müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri." emtiası dışında kalan tüm emtialar yönünden, 20.sınıfta yer alan "Yapıldıkları maddelere ve malzemelere bakılmaksızın mobilyalar...Yatak şilteleri, yaylı şilteler, yastıklar, tıbbi amaçlı olmayan havalı yataklar ve yastıklar." emtiası dışında kalan tüm emtialar yönünden kullanmama nedeniyle 556 sayılı KHK'nin 14. maddesi uyarınca iptaline, sicilden terkinine, bunların dışında kalan emtialar yönünden hükümsüzlük isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davalının marka başvurusunun kötüniyetli olduğu iddiasının ispatlanamadığı kabul edilmiş ise de, davacı tarafça, davalı şirketin ortaklarının irtibatlı olduğu ...nin 2002 yılında ayakkabı sektöründe davacı şirket ile birlikte çalıştığı, davacı şirketin 2003 yılında bu şirket ile çalışmasını sona erdirdiği, davalı şirket ortaklarının bu durumu kabullenemeyerek sonradan kurdukları ... unvanlı şirket ile kötüniyetli olarak 2003 yılında davacıya ait ''...'' markasının aynısını, 25/12/2003 tarihinde ...'ne başvuruda bulunarak, 25/08/2005 tarihinde 20, 24, 35. sınıflarda tescil ettirdiği, davalı şirketin önceden bir başka şirket unvanı altında davacı şirket ile çalışmakta iken davacının ''...'' markasından haberdar olduğundan ''...'' markasını tercih etmesinde kötüniyetli olduğu iddia edilmiş ve dava dilekçesi ekinde ...'ne kesilen 2002 tarihli faturalar ibraz edilmiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de, işbu fatura suretlerinin bilirkişilerce değerlendirmeye alınmadığı ve yine .... ve ortaklarının araştırılması gerekirken, davalı şirket yetkililerinin sonradan kurdukları şahıs firması olan ... firmasının araştırıldığı ileri sürülerek itiraz edilmiş ve temyiz dilekçesine ekli ticaret sicil kayıtları uyarınca da, ...'nin 1997 yılında kurulduğu ve bu şirketin ortaklarının 2003 yılında kurulan davalı şirketin ortakları ile aynı kişiler olduğu ve ortaklarının ''...'' markalı ürünleri alıp sattıklarının belirtilmiş olması karşısında, mahkemece, 2002 yılında ticari ilişki içerisinde bulunulan davacı şirkete ait marka ile aynı ibareyi taşıyan ... no'lu ''...'' markasının tescil ettirilmesinde, davalı şirketin kötüniyetli olduğunun kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile bu hukuki sebep yönünden red kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştirSONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, temyiz harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.