MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ....Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2014 tarih ve 2013/150-2014/200 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı tarafça müvekkili adına tescil başvurusu yapılan tasarıma konu ürünlerin taklit edilerek satıldığını, davalı eyleminin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesi ile 5.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi, 5.000 TL de itibar tazminatına hükmolunmasını, kararın kamuya ilanını, taklit edilen ürünün davalıdan alınarak müvekkiline teslimini ya da imhasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının tasarımının henüz tescil edilmediğini, başvurudan müvekkilinin haberdar olmadığını, başvurunun ilan edilmediğini, dava konusu üründen sadece bir adet bulunduğunu, davaya konu ürünün müvekkili tarafından üretilmediğini ve satışa sunulmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tecavüz tarihinde tasarım başvurusunun ilan edilmediği, tasarım başvurusu yapıldığının karşı tarafa bildirildiğinin de kanıtlanmadığı, tasarım hakkı başvurunun ilanı ile başladığından ilandan önce gerçekleştirilen fiillerin tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı, ancak raporda ürünlerin benzer olduğu belirtildiğinden aynı tasarımların izinsiz kullanımının haksız rekabet oluşturduğu, dava konusu ürünün satış miktarı belirlenmediğinden defter kayıtlarından tazminat hesabı yapılamadığı gerekçesiyle, tasarım haklarına tecavüz ile itibar tazminatına ilişkin taleplerin reddine, haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, Borçlar Kanunu 52 . maddesi gereği takdiren 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın 24/06/2013 tarihinden reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile diğer fer’i istemlere ilişkindir. Davacı taraf, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep etmiştir. Davacının davalıya karşı ileri sürebileceği farklı istemlerini tek bir davada isteyebilmesi mümkün olup, bu duruma objektif dava birleşmesi denilmektedir. Somut olayda tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat olmak üzere üç ayrı dava açılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.Bu durum karşısında, kabul edilen üç ayrı dava yönünden davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi için açıklanan düzenlemelere göre ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi ve kabul edilen tazminat istemleri bakımından ise hükmedilen vekalet ücretinin AAÜT'nin 12. maddesine göre davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde yalnızca kabul edilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden ve maktu vekalet ücretinin altında kalacak şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.3-Davalının temyiz istemine gelince, Davacı taraf, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek istemlerini tek bir dava içinde talep etmiştir.Somut olayda tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminat olmak üzere üç ayrı dava açılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, tasarım haklarına tecavüz, itibar tazminatı ve fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda, reddedilen üç ayrı talep yönünden davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi için açıklanan düzenlemelere göre ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi ve reddedilen tazminat istemleri bakımından hükmedilen vekalet ücretinin AAÜT'nin 12. maddesine göre davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde yalnızca reddedilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden ve maktu vekalet ücretinin altında kalacak şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.