MAHKEMESİ : İZMİR 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2012/535-2013/343Taraflar arasında görülen davada İzmir 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.11.2013 tarih ve 2012/535-2013/343 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; taraflar arasında üç adet nakliye işinin davalı şirkete ait araçlar ile alt taşımasının yapılması konusunda anlaşmaya varıldığı ve taşıma anlaşmasının imzalandığı, ancak tüm taşımalarda davalı şirketin taahhütlerini kötü niyetli olarak eksik veya hiç yerine getirmemesi neticesinde müvekkilin maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 Euro'nun fiili ödeme günündeki T.C Merkez Bankası Euro efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avansı ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava değerini ıslahla 44.293,00 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davacının taşımalara dair ihtar ön şartını süresinde yerine getirmediğini, CMR'nin 30/III.fıkrasına göre 21 gün içinde durumu yazılı olarak taşımacıya bildirmesi gerektiği, bildirmediği takdirde gecikmeler için tazminat ödenmeyeceğini, davacı tarafından ibraz edilen ihtarname içeriğinin CMR'nin 30. maddesinde belirtilen şartları ihtiva etmediğini, ihtarnamede gecikmeye ilişkin veya gecikme olduğuna ilişkin hiçbir kayıt yer almadığını, soyut olarak her türlü gecikmeden doğan tazminat haklarını saklı tutan kayıt da ihbar olarak değerlendirilemeyeceği, gecikme nedeniyle kararlaştırılan günlük 100 Avro üzerinden cezai şart talep edilmiş ise de CMR'nin 41. maddesine göre hükümsüz olduğunu, borçların ağırlaştırılamayacağı ilkesine aykırı olduğunu, taşıyıcının zararı ispat etmesi gerektiğini, ispata yeterli belge bulunmadığını, CMR'nin 23/V. fıkrasına göre taşıyıcının gecikme sebebiyle sorumluluğunun taşıma ücreti ile sınırlı olduğunu, belirtilen tarihler kış şartları olup kara taşıması şartlarının elverişsiz olduğunu, CMR'nin 17/II fıkrasına göre gecikmenin önlenmesine olanak bulunmayan olaydan kaynaklanması durumunda taşıyıcının sorumlu olmayacağını, dolayısıyla hem karayolu hem de denizyolu bakımından olumsuz hava koşulları sebebiyle kaçınılmaz bir olay gerçekleştiğinden müvekkilin sorumluluğu bulunmadığını, bir an için sorumluluğu kabul edilse dahi talep edilen alacak kalemlerinden dolayı sorumluluğu bulunmadığını, cezai şart CMR'nin 41. maddesi kapsamında geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı alt taşıyıcının navun bedelleri ödenmeden emtiayı boşaltmayacağını beyan ettiği, bu nedenle gecikmeye kendisinin sebebeiyet verdiği, hava şartlarının olumsuzluğu ileri sürülmüşse de taşımanın üstlenildiği tarih itibariyle mücbir sebep sayılabilecek şekilde ağır hava şartları meydana gelmediği, bu nedenle davalı alt taşıyıcı elinde olmayan sebeplerle gecikmenin meydana geldiğini ispatlayamadığı, tacir olan taşıyıcının hava koşullarını öngörebilmesi gerektiği, alt taşıyıcı davalı CMR'nin 29/1. hükmüne göre sorumluluğun sınırlandırılması hakkını kaybettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 18.932 EURO'nun CMR'nin 27. maddesinde belirtilen % 5 faiz oranını geçmemek üzere 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince EURO üzerinden açılan bir yıllık mevduata uygulanan faiz oranı uygulanmak suretiyle fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Davaya konu taşıma sözleşmelerine ekli genel şartların 14. maddesinde kararlaştırılan günlük 100 Euro bekleme bedeli ödenmesine dair sözleşme hükmünün CMR'nin 40. maddesi hükmüne göre asıl ve alt taşıyıcılar arasında rücu ilişkisinde geçerli bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava CMR hükümlerine tabi olan taşıma nedeniyle gecikmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.CMR'nin 29/1. madde hükmüne göre "hasar, taşımacının kendi kötü hareketinden veya davaya bakan mahkemenin kararı ile isteyerek kötü harekete eşdeğer sayılan kusurundan ileri gelmiş ise taşımacı, sorumluluğunu dışlayan veya sınırlayan yahutta kanıt yükünü karşı tarafa yükleyen bu maddenin hükümlerinden yararlanamaz" hükmü yer almakta olup davaya konu 14.01.2012, 21.01.2012 ve 23.01.2012 tarihli üç adet taşıma sözleşmelerinde, malların alıcıya teslimindeki gecikmenin davalı alt taşıyıcının kış mevsiminden kaynaklı kötü hava şartları hakkında basiretli bir tacir gibi hareket etme kriterine göre yeterli öngörüde bulunmamış ve bu hava şartlarına göre taşıma sürecinin planlamasını yapamamış olmasından kaynaklanmakta, davalı taşıyıcıya atfı kabil bir halden kaynaklanan "kusur" durumunun bulunduğu, CMR'nin 29. maddesinde öngürülen "kasta yakın" bir kusur olmadığı anlaşılmakla, davalının, ağır kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.3-Diğer taraftan 26 UL 892 plaka sayılı araçla yapılan taşımayla ilgili olarak; asıl taşıtan Hollanda'da mukim Y. International Transportbarlriyf firmasınca davacı şirkete 23.02.2012 tarih ve 10.000 Euro bedelli reklamasyon faturasının düzenlendiği ve bu bedelin Hollanda firmasından olan cari hesap alacağından kesilmek suretiyle tahsil olunduğu, bu hususun davacı defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile anlaşılacağı davacı tarafından iddia edilmiş, ancak bilirkişi raporuna göre davacıya ait 2012 yılı defterlerinin boş (sayfalarında her hangi bir kayıt bulunmayan) olduğu anlaşılmıştır. Taşıma ücretinin 3.132.00 Euro olduğu nazara alındığında reklamasyon bedelinin taşıma ücretini geçemeyeceği gözardı edilerek ve dayanağı da gösterilmeden reklamasyon faturasının da hükme esas alınması doğru olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2-3) nolu bentte gösterilen nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine,18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.