Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11659 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5863 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 34. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/11/2013NUMARASI : 2012/158-2013/247Taraflar arasında görülen davada İstanbul 34. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11.11.2013 tarih ve 2012/158-2013/247 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı I. Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil TMSF vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin E. Kahramanmaraş Şubesi'ne, 15.000 TL mevduatını 19.11.1999 tarihinde %80 faiz oranıyla yatırdığını, bankaya el konulmasından sonra mevduatın E. Off Shore Ltd. adlı banka hesabına aktarılmış ve off shore mevduatlarının sigorta kapsamı dışında olduğu gerekçesiyle ödenmediğini, müvekkilinin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/339 Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu davanın erken açıldığı gerekçesiyle reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, E. A.Ş.'nin, E. Off Shore Ltd. adlı paravan kıyı bankasını kurarak ve iki bankanın tek elden yönetimi sağlanarak, suç işleme amacına yönelik olarak planlı ve kasıtlı işbirliği içinde, mevduat sahiplerinin ve müvekkilinin dolandırıldığını ve zarara uğratıldığını, zararın oluşmasına banka yönetiminin sebep olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 15.000 TL'nin paranın bankaya yatırıldığı tarih olan 19.11.1999 tarihinden vade sonuna kadar %80 akdi faiz, vade sonundan filli ödeme tarihine kadar ise akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı I. Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil TMSF vekili, kesin hüküm, derdestlik, husumet, zaman aşımı, hak düşürücü süre yönünden davanın usulden ve davacının serbest iradesiyle kıyı bankacılığını tercih ettiğini, müvekkilinin ayrı bir tüzel kişiliği olup, off shore bankası ile aralarında hiçbir organik bağın ve müvekkili bankanın off shore bankası nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, davacının off shore hesap cüzdanını aldıktan sonra herhangi bir itirazının olmadığını, müvekkilinin vekalet görevini yerine getirdiğini, ceza mahkemesi kararının kesin delil niteliğinde bulunmadığını, paranın fiilen Kıbrıs'a gönderilmediği iddialarının dinlenemeyeceğini, kayden transferin fiktif transfer olmadığını, usulüne uygun aciz vesikası alınmadığını, faiz talebinin yerinde olmayıp, hükmedilecek faiz oranının ancak vadesiz hesaplara uygulanan faiz oranı olabileceğini savunarak, esastan da reddini istemiştir.İhbar Olunan Ordu Yardımlaşma Kurumu vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kıyı bankacılığının yapılış tarzı, muhabir banka ile kıyı bankası arasındaki ilişkiler, muhabir davalı bankanın, kıyı bankasının hesabında toplanan paraları kendisinin toplayıp hiçbir zaman bu paraları yurt dışı kıyı bankasına aktarmadığı, kıyı bankasına tevdi edilen paranın hukuken “karz” niteliğinde bulunduğu, tasarruf mevduatı niteliğinde olmadığı, bu itibarla hükmolunan meblağa yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 15.000,00 TL'nin 19.11.1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı I. Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil TMSF vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, davalı Banka nezdinde bulunan davacının parasının E. Off Shore Ltd.'ye gönderilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 114/1-ı-i madde, fıkra ve bentleri uyarınca derdestlik ve kesin hüküm dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen göz önünde bulundurulması gerekmesine ve davalı tarafça da savunma olarak ileri sürülmesine rağmen belirtilen hususlarda herhangi bir inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, mahkemece davalı tarafın savunmasında ileri sürdüğü dava dosyaları getirtilerek dava şartı olan derdestlik ve kesin hüküm yönünden değerlendirme yapılması gerekirken anılan hususlar göz önünde bulundurulmaksızın, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı I. Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı I. Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı I. Bank A.Ş. ile fer'i müdahil TMSF yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı I. Bank A.Ş. vekili ile fer'i müdahil TMSF vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.