Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11556 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4844 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasında görülen davada ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/10/2014 tarih ve 2013/335-2014/185 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı adına 03. sınıfta tescilli 2005/42677 nolu "..." ibareli, 01, 05, 35. sınıflarda tescilli "..." ibareli markaların, müvekkili şirketin gerçek hak sahibi olduğu, tescilli, tanınmış "..." esas unsurlu markaları ile iltibas oluşturduğunu, davalı tescilinin kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, 556 sayılı KHK'nın 7, 8, 35/1, 42. maddeleri ile MK'nın 2. maddesi, TTK'nın 20/2. maddesi, Paris Sözleşmesinin 1. mükerrer 6. maddesi uyarınca hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tarafların markalarının esas unsurunun "..." ibaresi olduğu, davacı markalarının 05 ve 09.sınıflarda, davalı markalarının ise 01, 03, 05 ve 35. sınıflarda tescil edildikleri, ortalama tüketiciler nezdinde birbiri ile iltibas yaratacak şekilde ayniyet arz ettiği, davacının "..." ibaresini kullanımının ve tescilinin daha eskiye dayandığı, bu ibare üzerinde üstün hak sahibi olduğu, davacı markasının 2005 yılından itibaren tanınmışlık kriterini yerine getirdiği, davalının, davacı ile aynı sektörde faaliyet göstermesi ve TTK'daki basiretli tacir kriteri dikkate alındığında tescilinin kötü niyetli olduğu (556 sayılı KHK 35., MK'nın 2. maddesi), davalının aynı markayı farklı mallarda da olsa kullanmasının davacının tanınmışlığından haksız fayda sağlayacağı gerekçesi ile hükümsüzlük talebinin kabulüne, davalının markasının kullanımı tescil edildiği şekline uygun olup, aksinin iddia ve ispat edilmemesi, marka tescil belgesi iptal/terkin ettirilmediği sürece sahibine yasal koruma ve kullanma hakkı tanımasına, başkasının markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmamasına göre, tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men'i isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2-Ancak, davacı vekili davalının "www.tncr.com" web internet adresindeki kullanımlarına dayanarak davalı kullanımının aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini iddia etmiş olmasına rağmen, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı gibi, gerekçeli kararda da bu iddia ve dayanılan deliller yeterince tartışılmamış olup, hükmün bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, temyiz harcı davalıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.