Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1153 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15871 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/05/2014 tarih ve 2012/316-2014/119 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı sigorta şirketinin yetkili acentesi olarak faaliyet göstermekte iken acentelik ilişkisinin davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildiğini, davalı tarafça prim borcu olarak müvekkilinden, mutabık olunmadığının bildirilmesine rağmen, 170.00,00 TL fazla para tahsil edildiğini, acentelik ilişkisi sebebiyle kredi kartı ile tahsilatların davalı tarafça yapıldığını, bir kısım sigortalı müşterilerin poliçe bedellerinin kredi kartından tahsil edilmediğini/edilemediğini bu hususun müvekkiline bildirilmediğini, yasadan kaynaklanan poliçe iptallerinin yapılmadığını, kredi kartıyla tahsil edilemeyen poliçe bedellerinin müvekkili hesabına borç kaydedildiğini, bazı kredi kartları ile mükerrer tahsilat yapıldığı halde poliçelerin iptal edildiğini, müvekkilinin müşterisine mahçup olmamak adına bu bedelleri müşteriye ödemek zorunda kaldığını belirterek şimdilik 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının prim tahsil etme yetkisine haiz olup, tanzim ettiği primlerin sorumluluğunun davacıda bulunduğunu, kredi kartından tahsilat yapılamaması halinde bakiye tahsilatın yapılması sorumluluğunun acente olan davacıya ait olduğunu, davacı tarafça talep edilmedikçe davalının poliçe iptali yapmasının söz konusu olamayacağını, kredi kart bilgilerinin verilmiş olmasının tahsilat yetkisini değiştirmeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında akdedilmiş olup, sonradan feshedilen acentelik sözleşmesine göre uyuşmazlık halinde davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının ispat belgesi olarak taraflarca kabul edileceğinin kararlaştırıldığı, davalı ticari defterleri ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeye göre davacının davalıdan bir alacağının bulunmadığı, davacının iddialarının değerlendirilebilmesi için davacı ticari defterleri ve belgelerinin talep edildiği ancak sunulmadığı, davacının davalıdan olan alacağının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.