MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/07/2014 tarih ve 2014/297-2014/443 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıların davacılara ait hisse senetlerine sahip olması nedeniyle taraflar arasında ortaklık ilişkisi bulunmasına rağmen davalıların Federal Almanya Cumhuriyetinde açtıkları alacak davası sonunda, davalıların yedindeki hisse senetlerini iadesine karar verilmeksizin, alacağın davacı şirketten tahsiline karar verildiğini, davalıların talebi üzerine yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tenfiz edildiği ve netice itibariyle davalılara 11.04.2013 tarihinde ödeme yapıldığını, verilen tenfiz kararının davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu, davalıların yabancı mahkeme kararı ve tenfiz kararı ile davacıdan bedelini aldığı hisse senetlerini davacıya iade etmediğini belirterek davalıların yedinde bulunan hisse senetlerinin bedelsiz olarak davacı şirkete aynen iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, dava konusu hisse senetlerinin davacıya iade edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu hisse senetlerinin iade edildiği gerekçesiyle davanın konusuz kalması nedeniyle dava hakkında hüküm kurmaya yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, davalılarda bulunan ve hisse senedi olduğu iddia edilen belgelerin iadesi istemine ilişkindir. Anonim şirket hisse senetlerine ilişkin düzenleme TTK'da yer almakta olup, 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca da, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı hükme bağlandığından, mahkemece davanın niteliği dikkate alınmaksızın, uyuşmazlığın esasına girilerek hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, tarafların vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 03/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.