Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11370 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4445 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 51. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2013NUMARASI : 2009/322-2013/193Taraflar arasında görülen davada İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2013 tarih ve 2009/322-2013/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalanan I. FZCO'ya ait 18.478 kg. ham ayçiçek yağı emtiasının, davalı adına kayıtlı MT M. V. adlı gemisi ile Ukrayna'dan Gürcistan'a yapılan nakliyat işlemi sırasında zayi olduğunu, meydana gelen zararın müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, TTK'nın 1301.maddesi ve poliçe genel şartlarına göre müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, olay sebebiyle tanzim edilen tutanağa göre muhatabın gerekli önlemleri almadığını, taşıma işini üstlendiği emtianın hasara uğramasından sorumlu olduğunu, Beyoğlu 2. İcra Müdürlüğü'nün 200/15880 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalının takibe, borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, olay tarihinde geminin donatanının M. Shipping Co. Ltd. olduğunu, dava konusu olayda konişmentonun kaptan tarafından imzalandığından donatanın taşıyan sayılacağını, kendisinin söz konusu geminin teknik işlerini deruhte ettiğini, taşıyan olmadığını, dava hakkının gönderilende olduğunu, dava dışı sigortalı Intersun FZCO'nun talep ve dava hakkı olmadığını, konişmentoda yükün miktarının ve içeriğinin taşıyan tarafından bilinmediği yönünde kaydın bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, TTK 1099.madde hükmüne göre kaptan tarafından düzenlenen konişmentoda taşıyanın adı gösterilmediğinde geminin donatanının taşıyan sayılacağı, ... IMO numaralı M/T M. V. gemisinin 13/06/2007 tarihli M. Tescil Sertifikasına göre belirtilen tarih itibariyle malikinin (registered owner) " M. Shipping Co. Ltd." olduğu, geminin 20/12/2011 tarihinde Azov Trans Terminal Ltd. Şirketi'ne satıldığı, davalı V. V. Gemicilik şirketinin dava konusu taşımayı yapan geminin taşıma tarihi itibariyle ISM Manageri olduğu, 18/04/2013 tarihi itibariyle equasis sitesinden alınan kayıt ile ... IMO numaralı geminin Toshkent Shipping Corp şirketine satıldığı ve adının TOBOL olarak değiştiği, dava konusu taşıma ve dava tarihi itibariyle 20/12/2010 tarihine kadar MT M. V. gemisinin malikinin sunulan Malta Tescil Sertifikası ve equasis üzerinden alınan sicil kaydı ile M. Shipping Co. Şirketi olduğu, TTK 1099.madde hükmüne göre konişmentoda taşıyanın adı gösterilmediğinden gemi donatanı olan M. Shipping Co. Ltd. Şti’nin taşıyan olduğu, belirtilen dönem itibariyle davalının geminin ISM Manageri olduğu, geminin yöneticisi olan davalı V. V.l Gemicilik Şirketinin geminin işletilmesinden doğan kazanç ve kayıplardan sorumlu olmaması, sorumluluğun donatana ait olması, yöneticinin ancak gemi malikini temsilen işlemde bulunan kimse olması, meydana gelen ziyadan doğan zarardan sorumlu olmaması ve davalı şirketin taşımayı taahhüt ettiğinin ispatlar hiçbir delil sunulamamış olması karşısında davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddinin gerektiği gerekçesiyle, davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan rücu istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalanan INVERSUN FZCO' ya ait 18.478 kg. ham ayçiçek yağı emtiasının, davalı adına kayıtlı MT M. V. adlı gemisi ile Ukrayna'dan Gürcistan'a yapılan nakliyat işlemi sırasında zayi olduğunu, meydana gelen zararın müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, TTK'nın 1301.maddesi ve poliçe genel şartlarına göre müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalının taşıyan ve donatan sıfatını haiz olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalının konumu itibariyle manager statüsünde olduğu, bu haliyle donatanın acentesi niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. Buna karşın mahkemece, davalının hukuki statüsünün tayini hususunda yapılan değerlendirme yeterli incelemeye dayanmamaktadır. Deniz taşımacılığında manager sıfatı, esas itibariyle taşıyan, işleten ya da donatan kurumları ile örtüşmemekte, gerek doktrinde gerekse Dairemiz uygulamasında, bu sıfatı haiz gerçek ya da tüzel kişilerin bizatihi kendileri aleyhine açılan davalarda husumet ehliyetlerinin bulunmadığı kabul edilmektedir. Buna karşın söz konusu statünün tayininde, taraflar arasında yapılan sözleşme, konişmento, ihtarname ve ihbarnameler ile navlun faturasının kim tarafından tanzim edildiği ve özellikle navlun ödemesinin nihai olarak kime yapıldığı gibi hususlar önem arzetmektedir. Somut olayda, taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme dosyaya sunulmamış olup, konişmento kapsamında da davalının herhangi bir şekilde ismine yer verilmemiştir. Ancak söz konusu taşıma sebebiyle, navlun ödemesinin kime yapıldığı ve navlun faturasının kim tarafından tanzim edildiği hususları araştırılmış değildir. Her ne kadar davacı tarafça bu yönde herhangi bir bilgi ve belge sunulmamışsa da, davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile davalı kayıtlarının incelenmesi yönünde talepte bulunulmuş ancak mahkemece söz konusu talep değerlendirilmemiştir. Bu durumda, davalı kayıt ve defterleri incelemek suretiyle, dava dışı sigortalı tarafından ödenen navlun bedelinin davalı kayıtlarında yer alıp almadığı, davalının bu yönde varsa tahsilatının bulunup bulunmadığı, tahsilatın kendisi adına yapılıp yapılmadığı hususları değerlendirilmek suretiyle davalının konumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.