Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1137 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15343 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/06/2014 tarih ve 2013/44-2014/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 2011/05540 sayılı endüstriyel tasarım tescil belgesine konu ürünlerin davalı tarafından "..." markasıyla imal edilip satılmak suretiyle tasarım hakkına tecavüzde bulunulduğunu, tecavüze konu üründen 60 adedinin davalının iş yerinde tespit edildiğini ileri sürerek tasarım hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespitini, men'ini, 554 sayılı KHK'nın 54/2 maddesine göre hesaplanacak şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 40.000,00 TL manevi tazminatın delil tespiti tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının tasarım tescil belgesine konu ürününün yenilik ve ayırdedicilik vasfının bulunmadığını, müvekkili ürününün davacı ürününden farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporlanı ile tüm dosya kapsamına göre, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2012/60 D. İş sayılı dosyasında alınan tespit raporu ve bu tespit sırasında çekilen fotoğraflar uyarınca; davalı şirket işyerindeki standlarda satışa sunulan 60 adet pardesünün tespit edildiği, tarafların tasarımları arasındaki farklılıkların, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde belirgin farklılık oluşturmaya yetmediği, davacı tasarımına tecavüzün mevcut olduğu, ele geçen 60 adet ürünün makul şartlarda sektörde en az 2,5 kat üretildiğinin kabul edildiği, buna göre maddi tazminat hesabının yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının işlerinde ele geçen ürünlerin davacıya ait 2011/05540-30 sayılı tasarıma tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, ihlal oluşturan bu eylemlerin durdurulmasına ve önlenmesine, toplam 956,35 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 05.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki 2 ve 3 nolu bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, endüstriyel tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, 15.03.2013 tarihli dava dilekçesi ile fazlaya dair haklarını saklı tutarak 1.000,00 TL maddi tazminatın tahsilini istemiş, Tazminat Hesabına Dair Belge İbrazı ve Açıklama konulu 05.04.2013 havale tarihli dilekçesinde ise davalının endüstriyel tasarıma tecavüzü nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararı kalemler halinde belirterek neticesinde zararı 51.532,58 TL olarak açıklamıştır. Oysa, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'nın 109'uncu maddesi uyarınca talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. Mahkemece, anılan kanun hükmü değerlendirilmeden maddi tazminat talebi yönünden esasa girilerek hüküm tesisi doğru görülmemiş, maddi tazminata ilişkin kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile maddi tazminata ilişkin kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 02/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.