MAHKEMESİ : ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2013NUMARASI : 2012/611-2013/644Hasımsız olarak görülen davada Çorlu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/12/2013 tarih ve 2012/611-2013/644 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin Çorlu-Tekirdağ adresinde bulunan fabrikasının 22/10/2012-23/10/2012 tarihlerinde yaşanan sel felaketinde zarar gördüğünü, liste halinde bildirilen 2012 yılına ait kullanılmış fatura ve irsaliyelerin, vergiye esas diğer belgelerin ve 2012 yılına ait kullanılamayan fatura ve irsaliyelerin zayi olduğunu ileri sürerek, anılan fatura ve belgelerin zayi olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin merkezinin İstanbul'da bulunduğu, dava konusu fatura ve irsaliyelerin basiretli bir tacir olarak şirket merkezinde muhafaza edilmesi gerektiği, hangi sebeple fatura ve irsaliyelerin fabrika binasında bulunduğunun anlaşılamadığı, bu hali ile davacı şirketin fatura ve irsaliyeleri özenle saklama yükümlülüğüne uymadığı, kullanılan fatura ve irsaliyelerin şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olması gerektiği, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından tutulan tutanakta, davacı şirkete ait fabrikada suların 2 metre kadar yükseldiği, bu kısımda kalan malzemelerin zarar gördüğü belirtilmiş olup, zarar gören malzemelerin fatura ve irsaliye olduğuna dair hiç bir tespit ve tutanak bulunmadığı, kullanıldığı belirtilen fatura ve irsaliyelerin, davacıya ait fabrika binasında bulunduğu kabul edilse dahi sel sırasında zayi olduklarına dair davacı beyanının dışında herhangi bir delil bulunmadığı, kullanılmamış fatura ve irsaliyeler ise kıymetli evrak vasfını haiz olmayıp bu belgeler ile ilgili dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, zayi belgesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 82/7. maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir” hükmü düzenlenmiştir. Tekirdağ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün 04/12/2012 tarihli yazısında 22/10/2012-23/10/2012 tarihleri arasında Çorlu İlçesi, Ulaş Beldesi Avlanbey Mevkii Vakıflar Köyü ve civarında sel-su taşkını yaşandığı,taşkınlardan bir çok ev ve işyerinin etkilendiği, sel ve su taşkınlarının 22/10/2012 tarihinde başlayıp, 23/10/2012 tarihinde saat 14;00'de sona erdiği belirtilmiştir. Somut olayda davacı şirketin fabrikasının bulunduğu mevkide yasada belirtildiği üzere sel ve su baskını şeklinde bir afet yaşandığı sabit olup Tekirdağ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nce tutulan tutanakla davacının fabrikasında sel sularının 2 metreye kadar yükseldiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı şirkete ait fatura ve irsaliyelerin basiretli bir tacir gibi şirket merkezinde muhafaza edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de davacı şirketin ticari hacmi düşünüldüğünde dava konusu fabrikanın bulunduğu yerden sevkiyatların yapılması nedeniyle ticari defter, bunlarla ilgili fatura ve irsaliye gibi belgelerin fabrikada bulunmasının yürütülen faaliyet gereği olacağı açıktır. Bu itibarla mahkemece, “kullanılan fatura, irsaliye ve bunlarla ilgili belgeler” yönünden zayi belgesi isteminin kabulüne karar verilmek gerekirken yerinde bulunmayan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.