MAHKEMESİ : ...TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/11/2014 tarih ve 2013/293-2014/315 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 17/10/2005 tarihli acentelik sözleşmesi akdedildiğini ve davalının acenteliği süresince doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak ipotek verdiğini, sözleşmenin davalının 08/03/2011 tarihli ihtarı ve müvekkilinin 17/03/2011 tarihli azilname ve fesih ihbarnamesi ile sona erdiğini, davalının sözleşme süresince yapılan işlemler nedeniyle müvekkiline 9.690,00 TL borçlu olup, bu hususta mutabakatları da bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi nedeniyle aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak, haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın alacak iddiasının dayanağının mutabakat yazısı ile ödenmeyen poliçe listesi olup, bu iki belgenin birbiriyle çeliştiğini, müvekkilinin davacıyla hiç bir mutabakatı olmadığı gibi, işbu mutabakat yazınının müvekkiline tebliğ edildiğine dair bir belgenin de bulunmadığını, üstelik müvekkilinin davacı tarafça gönderilen mutabakat yazılarına da itiraz ettiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, tazminat talebinin de yerinde olmadığının savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından resmi defterler inceleme için sunulmadığı gibi, davalı savunmaları arasında, kendisinden talep edilen borca ilişkin poliçe primlerinin esasen tahsil edilememiş olduğu yönünde bir iddia bulunmadığı, bu durumda davacının davalıdan, ticari defterlerinde görünen borç miktarı olan 9.690,61 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin takip talepnamesindeki şartlar ile devamına ve takibe konu 9.864,42 TL'nin % 20'sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, acentelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafın dava dilekçesine ekli, ödenmeyen poliçeler listesi olarak ibraz edilen belgede 2.699,32 TL görünmektedir. Bu itibarla, davacı tarafın talebi ile talebine ekli dilekçesinde belirtilen işbu miktar arasında çelişki oluşmuş ve davalı tarafça bu hususa hem cevap dilekçesinde hem de bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde itiraz edilmiştir. Bu itibarla, davacının ödenmeyen poliçeler listesinde belirtilen alacağın hangi poliçelere dayandığı hususu davacıya açıklattırılarak ve dava dilekçesi ile ibraz edilen belgelerin neyi ifade ettiği ve bu davada talep ettiği alacak kalemi hususunda bilgi istenilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.