MAHKEMESİ : ANKARA 24. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/07/2014NUMARASI : 2012/388-2014/426Taraflar arasında görülen davada Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 15/07/2014 tarih ve 2012/388-2014/426 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 27/10/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Ş.. B.. ile davalı vekili Av. M.. K.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Y. Kredi Sigorta A.Ş.'nin acentesi olarak sigorta aracılık hizmetlerini yürütmekte iken iş değişikliği nedeniyle 15/06/2002 tarihinde müşteri portföyünü, 31/05/2003 tarihine kadar düzenlenen poliçelerin, poliçe komisyon gelirlerinin %75'i müvekkiline, %25'i davalıya ait olmak ve her ayın sonunda hesap mutabakatı yapılarak komisyondan kaynaklanan müvekkiline ait alacaklarının muhatap tarafından ödenmesi şartıyla davalıya devrettiğini, portföyün devrini takiben yeni düzenlenen poliçelerin prim tahsilatları nedeniyle muhatabın sigorta müşterileri karşısında güç durumda kalmaması için yine muhatabın ve bir kısım poliçe sahiplerinin talebi ile sadece miktarı, tanzim tarihi ve muhatabın ismi ve adresi yazılı 25.000 TL’lik bononun müvekkili tarafından keşide edilerek ve teminat olarak 16/12/2002 tarihli protokolün 4. maddesi gereğince muhataba verildiğini, davalının Kasım 2002 ayı sonundaki primleri tahsil edilen poliçelerle ilgili karşılaştırma dışında, 16/12/2002 tarihinden bu güne kadar protokolün 5. maddesi gereğince her ayın ilk haftasında yapılması gereken üretim ve geçmiş borçlarla ilgili olarak müvekkili tarafından mutabakata davet edilmesine rağmen mutabakata oturmadığını buna rağmen müvekkilinin borçlu çıkması halinde 08/06/2003 tarihinde muaccel olacak senede 24/12/2002 vade tarihini sonradan yazarak ve lehdar olarak gösterilen G. Sigorta Şirketi'nin hükmi şahsiyeti bulunmadığından sonradan parafsız olarak isim ilave ederek Ankara 20. İcra Müdürlüğü'nün 2003/1519 sayılı takip dosyasıyla takibe koyduğunu, senedin sonradan bu şekilde bono haline getirilmesinin 16/12/2002 tarihli protokole aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkili Y.. Ç..'in davalı H.. A..'e 25.000 TL borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline ve davalının kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 22.2.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin (davalının alacağı düşüldükten sonra kalan) bakiye 21.720.01 TL alacağının 13.5.2003 tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında sigorta portföyünün devri hususunda anlaşma yapıldığını, ancak davalının yapması gereken tahsilatları, sözleşmeye aykırı olarak davacının yaptığını, taraflar arasında düzenlenen protokole davacının uymadığını, müvekkilinin davaya konu senet bedelinin çok üzerinde alacağı bulunduğunu, davacının borcunu ödemek yerine devir ettiği portföyün tahsilatının tamamına yakınını kendisinin yaptığını, sigorta şirketine ödenmesi gereken tutarları da müvekkiline ödettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 25.12.2002 tarihli mutakabata göre 30.11.2002 tarihi itibariyle davacının borcu 27.302,13 TL olup 16.12.2002-31.05.2003 tarihleri arasında komisyon alacağı 29.133,38 TL, fazla ödeme miktarının 1.831,25 TL ve böylece davalının davacıdan 16.12.2002 tarihli protokol gereği 1.831,25 TL alacaklı olduğu, Y.. Ç..'in icraya ödediği 8.998,00 TL ile toplandığında toplam alacağının 10.829,25 TL bulunduğu gerekçesiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline, icra inkar tazminatı isteğinin reddine, davacının 22.02.2007 tarihli ıslah talebinin kısmen kabulü ile 10.829,25 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye1.835,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.