MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2006/134-2013/17Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/01/2013 tarih ve 2006/134-2013/17 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin Amerika'ya yaptığı tasarımlarını ya da kendisine iletilen siparişleri ihraç ettiğini, 24.12.2005 tarihinde karşı ödemeli ve ekspres olarak 11 parça mobilyanın özel olarak paketlenerek ve bütün paketlerin üzerine de “kırılabilir” uyarısı da yazılarak Amerika'ya belirtilen adreslere teslim edilmesi konusunda davalı ile anlaştığını ve davalıya çekler verildiğini, ekspres yani 2 iş günü olan 26.12.2005 tarihinde ulaşması konusunda anlaşılan paketlerin bir süre gümrükte kaldığını, paketlerden 3 tanesinin davalı tarafından yanlış adreslere gönderildiğini daha sonra yine davalı tarafından yanlışlık fark edilerek doğru adrese ancak 3 ay sonra teslim edildiğini ancak bu 1, 2 ve 3 no'lu paketlerin de hasarlı ve kullanılamaz durumda olduğunu, 7 no'lu paketin ise 23.02.2006 tarihinde ulaştırılmış olmasına rağmen müvekkilinin müşterisinin bu gecikme nedeniyle siparişini iptal ettiğini, 6 no'lu paketin ancak 07.03.2006 tarihinde ulaştırıldığını, 4,5,8,9,10,11 no'lu paketlerin ise 26.12.2005 tarihinden beri kayıp olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete vermiş olduğu çeklerden 3 tanesini yani 9.000,00 YTL'yi ödediğini, gecikmeden dolayı davalı şirketle yapılan görüşmeler sonucu 4 adet çekin iptal edilerek onların yerine 3 adet başka çekler verildiğini ancak, 6 adet paketin davalı tarafından kaybedildiğini, teslim edilen paketlerin de oldukça geç teslim edildiğini ve ayrıca hepsinin hasarlı ve kullanılamaz durumda olduğunu, müvekkilinin davalının bu kusurlu eylemi nedeniyle müşterilerinin siparişlerinin iptali ile karşı karşıya kaldığını, müvekkili ile çalışmak istemediklerini, mevcut siparişlerini de dondurduklarını ve gözden geçireceklerini ifade ettiklerini, müvekkilinin oldukça büyük ticari itibar kaybettiğini, maddi yönden de büyük zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkili tarafından davalıya verilen çeklerin tedbiren ödenmesinin durdurulmasına, müvekkilinin davalı şirkete 24.600,00 YTL borçlu olmadığının tespitine ve davalı şirkete ödenen 9.000,00 YTL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının 11 paketten oluşan ve fatura değeri 765 USD olan konişmento tahtında müvekkiline 24.12.2005 tarihinde alıcı ödemeli olarak ve alıcı adresine gönderilmek üzere emtia teslim ettiğini, paketlerin 28.12.2005 tarihinde USA Gümrüğü'ne girdiğini ve paketlerin ilgili mevzuat uyarınca Gümrükte incelemeye alındığını, bu aşamada alıcının taşıma ve gümrük masraflarını öğrenerek malı almaktan imtina etmesi üzerine Gümrük'de gönderilen adres ve ödeme yönünden işlem yapılabilmesi için davacıdan bilgi istendiğini ve 20.01.2006 tarihine kadar gönderinin Gümrük'de bekletildiğini, gönderiye el konulmak üzere iken davacıya bildirim için son gün olarak ilettikleri 20.01.2006 tarihli yazı geldiğini, anılan yazı uyarınca davacının gönderinin müşteri tarafından nakliye bedeli yüksek bulunduğundan alınmadığını, gönderiyi başka bir adrese yönlendirmek istediklerini, gönderi bedelinin müşteriden tahsil edilerek taraflarınca yapılacağının belirtilerek alıcı ödemeli gönderinin gönderici ödemeliye çevirdiğini, adres değişikliğinin bildirdiğini, bu tarihten sonra Gümrük işlemlerinin değişikliğe göre uyarlandığını, gönderinin 10.02.2006 tarihinde Gümrük'den çıkabildiğini, takiben yönlendirilen adres sahibinin de adres değişikliği yaptığını ve tüm paketlerin değiştirilen bu adrese teslim edildiğini, davacının paketlerin kaybedildiği iddiasının doğru olmadığı gibi taşınanların hasarlı olduğu iddiasının da taraflarınca kabul edilmediğini, paketler alıcıya teslim edilmiş olup, hasar sebebiyle tesellümden imtinanın söz konusu olmadığını yükün taşınmasından kaynaklanan ve taşıyıcıya atfı kabil bir kusur var ise bunun da davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, sunulan fotoğrafların hasarı kanıtlamadığını ayrıca, bu hasarın taşıma kaynaklı kusurdan doğduğunun da herhangi bir bilirkişi incelemesi veya eksper raporu ile tespit edilmediği, sandık içinde davacı tarafından paketlenmiş olduğundan ve taraflarınca sandık açılmak suretiyle kontrol yükümlülüklerinden bahsedilemeyeceğinden yükün uygun paketlenmiş olup olmadığının da davacının sorumluluğunda olduğunu, gecikmenin Amerika Gümrüğü ile adres ve ödeme değişikliğinden kaynaklandığını davacı tarafın da bunu kabul ederek müvekkiline teslim tarihinden sonra çekler verdiğini savunarak, ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliler, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafa kesin süre verilmesine rağmen dosyaya eksper raporunun sunulmadığı, hasar tutanaklarının mevcut olmaması nedeniyle davacının somut zararının belirlenemediği, davacının taşıma işinden dolayı hasar ve zararının belirlenememesi nedeniyle de navlun bedelinden indirim yapılmasının mümkün olmadığı, menfi tespit davasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, menfi tespit davasının reddine, icra takibi ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmuş olup, tedbir kararı teminat yatırılarak infaz edildiğinden İİK'nın 72/4 madde ve fıkrası uyarınca alacağın %40'ı oranında hesaplanan 6.240,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki (2) no'lu bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Ancak, her ne kadar hasarlı teslim hususunda süresinde ihbarda bulunmaması nedeniyle navlun bedelinin istirdadı ve menfi tespit talebi yerinde değil ise de, davacı aynı zamanda geç ve eksik teslim iddiasında da bulunduğundan bu konulardaki ispat külfeti davalı taraftadır. Davalı eksik teslim edildiği belirtilen 2 kap eşyanın teslim edildiğini ve kabulünde olan gecikmenin davacının sonradan verdiği talimattan kaynaklandığını, başka bir deyişle kendi kusurundan kaynaklanmadığını savunduğuna göre, teslimin ve geç teslimin de kendi kusurundan kaynaklanmadığını kanıt yükü davalıya aittir. Bu itibarla, mahkemece aralarında gümrük ve hava taşıması konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak navlun ücretine yönelik istirdat ve menfi tespit taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu ve eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin İİK'nın 72/4 madde ve fıkrası uyarınca aleyhe hükmedilen %40 tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.