Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1117 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1373 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.09.2011 tarih ve 2009/1272-2011/948 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında taşıma ilişkisi bulunduğunu ve 3.747,87 TL bedelli 26.09.2008 tarihli navlun faturasının davalı tarafından ödenmediğini, alacağın tahsili için 07.06.2009 tarihinde başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 1.647,00-TL dışında kalan borcu kabul etmediklerini davacının emtiayı gecikmeli olarak teslim ettiğini, gecikmeden dolayı zarara uğradıklarını ve davacıya 09.01.2009 tarihli 2.187,72 TL reklamasyon faturasının gönderildiğini savunarak, davanın reddini, %40 kötü niyet tazminatına hükmolunmasını istemiştir.Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı tarafından başlatılan takipte navlun faturasına dayalı 3.747,87 TL alacağın talep edildi??i, davalının 1.647,00 TL borcu kabul ederek, bakiyesine itiraz ettiği ve bu miktarı 29.06.2010 tarihinde ödediği, tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 2.738,91 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle 2.738,91 TL’ye yapılan itirazının iptaline, alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları mevcut olmadığından reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir2)Dava, İİK’nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davası olup, her ne kadar dava 3.747,87 TL üzerinden açılmış ise de, takip dosyasından davalının takip konusu borcun 1.647 TL kısmını kabul ettiği, fazlasına itiraz ettiği anlaşıldığı gibi, davacıda yargılama sırasında davaya 1.647 TL üzerindeki kısım bakımından devam edilmesini istemiştir. Bu durumda, mahkemece davaya bu kapsamda bakılarak ve bu meyanda davalının reklamasyon faturası kesildiği savunması üzerinde de durularak, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, HUMK’nun 74. maddesine (HMK’nun 26. maddesi) aykırı bir şekilde talep aşılmak suretiyle 2.738,91 TL’ye yapılan itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, reklamasyon faturasının 2009 yılında kesildiği nazara alınmadan tarafların sadece 2008 yılı defterlerine itibar edilerek yazılı şekilde eksik incelemeye dayanılarak hüküm tesisi doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. 3)Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.