MAHKEMESİ : İFİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14/07/2015 tarih ve 2014/269-2015/164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin en tanınmış markalarından biri olan ... markasının ilk defa 1999 yılında müvekkili tarafından kullanılmaya başlandığını, davalının, benzer nitelikte olan 9. sınıftaki emtialar yönünden TPE nezdinde 2004/46586 sayı ile tescil ettirdiğini, kullanmama sebebiyle tüm mal ve hizmetler yönünden davalı markasının iptalini ve sicilden terkinini talep etmiştir. Davalı devir tarihinden itibaren markayı kullandığını, 5 yıllık sürenin dolmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, iptali istenilen markanın kullanıldığını ispat yükü davalı tarafta olduğu, davalının markayı kullandığına ilişkin herhangi bir delil sunmadığı, davalının markayı devir aldıktan sonra 5 yıllık sürenin dolmadığını savunmuş ise de önceki malikin kullanmama süresine ilaveten devralanın kullanmama süresinin ilavesi ile Yasa'da öngörülen kesintisiz beş yıllık kullanmama şartı oluştuğu gerekçesiyle markanın iptaline karar verilmiştir.Kararı davalı temyiz etmiştir.1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 tarihli 2016/148 Esas ve 2016/189 karar sayı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, söz konusu iptal kararının görülmekte davaya etkisi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.