Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11010 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4244 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : DÜZCE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/02/2015NUMARASI : 2014/157-2015/73Hasımsız olarak görülen davada Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17/02/2015 tarih ve 2014/157-2015/73 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin elinde iken müşterisi K. Ambalaj San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye kargo yoluyla gönderildiği düşünülen 20.02.2014 tarihli, A. T. tarafından keşide edilmiş, 10.000 TL bedelli çekin kaybolduğunu ileri sürerek anılan çekin iptalini talep etmiştir.Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, bankadan çek hakkında temin edilen bilgiler nazara alındığında, çekin arkasının ciro silsilesine göre cirolandığı, çeki en son elinde bulunduran E.S.'ın çek karşılığının bulunmaması nedeniyle arkasını şerh ettirdiği, bu durumda TTK'nın 818/1-s maddesinin atfı ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 763. maddesi gereğince, davacı tarafın bu kişi aleyhine istirdat davası açmasının zorunlu olduğu, ancak verilen kesin süreye rağmen istirdat (iade) davasının açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, zayi nedeniyle çek iptali istemine ilişkin olup davacı kaybolduğu ileri sürülen çekin hamili olduğunu iddia etmiştir. Mahkemece, verilen sürede; çeki bankaya ibraz eden aleyhine istirdat davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, 6102 sayılı TTK'nın 763. maddesinde yapılan ilanlar üzerine poliçenin mahkemeye sunulması halinde istirdat davası açılması için süre verileceği düzenlenmiştir. Mahkemece, gerekli ilanlar yapıldığı halde dava konusu çeki elinde bulundurduğu iddiasıyla başvuru yapılmadığına göre, davacının çekin ibrazdan sonra cirantalara iade edilerek en son kendisine geldiği yönündeki iddiası değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Kabule göre de, bankadan celbedilen çek suretinde ibrazdan önce dava dışı faktoring şirketinin tahsil cirosu bulunduğu halde, faktoring şirketinin cirosundan önce çeki cirolayan E. S. aleyhine istirdat davasının açılması yönünde süre verilmesi de doğru olmamış, kararın bu yönden de bozulmasını gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.