Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11005 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3507 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 2. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/11/2013NUMARASI : 2012/207-2013/1282Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.11.2013 tarih ve 2012/207-2013/1282 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilince nakliyat emtia sigorta poliçesiyle sigortalı cam emtiasının davalı tarafından İzmir Sivas arası taşınması sırasında meydana gelen sarsıntılar nedeniyle hasarlandığını, müvekkilinin hasar nedeniyle sigortalısına 5.377,00 TL ödediğini ileri sürerek, 5.377,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yüklemenin gönderici tarafından yapıldığını, cam emtiasının yüklenmesi ayrı bir bilgi ve tecrübe gerektirdiğinden müvekkilinin yüklemeye karışmadığını, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yükleme ve istiflemenin gönderen tarafından gerçekleştirildiği, davalı taşıyıcının müterafik kusuru bulunmadığı, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nın 781/1. maddesi "Taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan mesuldür. Taşıyıcı zıya ve hasarın: 1. kendi kusurundan doğmayan bir sebepten; 2. eşyada zaten mevcut noksan ve ayıplardan, yahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın fena yapılmasından; 3. gönderen veya gönderilenin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikinden; ileri geldiğini ispat edecek olursa mesuliyetten kurtulur." hükmünü haizdir.Dairemizin yerleşmiş kararlarında da belirtildiği üzere, yükleme gönderen tarafından yapılsa dahi taşıyıcının taşıma sırasındaki yol, güzergah ve iklim koşullarını düşünerek her türlü tedbiri alması varsa hatalı ambalajlama, istifleme, yükleme ve boşaltmaya karşı çıkması gerekmektedir. Taşıyıcının ambalajlama ve istifleme aşamasında nezaret görevini basiretli bir taşıyıcıdan beklenen davanışla yerine getirmesi, gördüğü aksaklığı derhal gönderene veya alıcıya bildirmesi icap etmektedir. Taşıyıcı tarafından bu sorumlulukların gereği gibi yerine getirilmemesi durumunda hasardan doğan sorumluluğun dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 44. maddesi uyarınca taşıyıcı ile diğer sorumlular arasında paylaştırılması gerekir.Somut olayda, sigortalı tarafından gönderilen cam emtianın taşıma sırasında meydana gelen sarsıntılar nedeniyle birbirine ve sehpa demirine çarpması neticesi hasarlandığı, taşınan emtianın niteliği gereği yüklemenin gönderici tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf, yüklemenin gönderici tarafından yapıldığını, bu nedenle sorumluluğu bulunmadığını savunmakta ise de, davalı duruşmadaki beyanında kasaya dayanan camın önüne koruyucu köpük konulduğunu, ancak camlar arasına herhangi bir koruyucu malzeme yerleştirmediğini, ilk defa cam taşıdığı için bu şekildeki yüklemeye müdahale etmediğini ifade etmesi karşısında, yukarıda açıklandığı üzere 6762 sayılı TTK'nın 781. maddesi uyarınca davalı taşıyıcının nezaret görevini tam olarak yerine getirdiğinden söz edilemeyeceğinden, davalı taşıyıcının müterafik kusurunun bulunmadığı yönündeki bilirkişi raporuna itibar edilemez. Bu durumda, davalı taşıyıcının kusur oranı ile hasar bedeli konusunda alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.