Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17521 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... (...) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/01/2012 tarih ve 2012/19 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati tedbir kararına itiraz eden vekili, ihtiyati tedbir konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak talepçi ... tarafından 19/12/2011 tarihinde ... Yüksek Eyalet Mahkemesi'nde müvekkili aleyhine alacak davası ikame edildiğini, bu nedenle tedbir talebi yönünden HMK'nun 390. maddesi uyarınca davaya bakan mahkemenin görevli bulunduğunu, ayrıca verilen tedbir kararının akabinde iki hafta içinde açılmış bir dava da bulunmadığını, ileri sürerek verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, somut olaya ilişkin uyuşmazlığın çözüm yerinin ... olmasına rağmen, bu mahkemenin vereceği tedbir kararının Türkiye'de infaz kabiliyetinin bulunmayacağı, yabancı mahkemede görülen davanın taraflarının Türkiye'de bulunan bir malvarlığı hakkında tedbir isteminde bulunamamasının hakkaniyete aykırı olacağı, TTK'nun 1355. maddesi uyarınca da Türkiye'de yabancı bayraklı gemiler hakkındaki ihtiyati tedbir haciz kararının, geminin demir attığı, şamandıraya veya tonoza bağlandığı, yanaştığı ya da kızağa alındığı yer mahkemesi tarafından verileceği ve davayı konu yatın yargı çevresinde bulunduğu gerekçeleri ile aleyhine tedbir verilen vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kararı aleyhine tedbir verilen vekili temyiz etmiştir.1- HMK'nun 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için dava konusu hakkın elde edilmesinin zorlaşması ya da imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle ciddi bir sakınca yahut zararın doğmasının söz konusu olması gerekir. Yasal düzenleme içeriğinden anlaşılacağı üzere dava konusunun ihtilaflı olması halinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün olup ihtiyati haciz gibi ihtiyati tedbir kararı verilemez. İsteme konu uyuşmazlıkta üzerine tedbir konan yatın mülkiyeti konusunda uyuşmazlık söz konusu değildir. Yat üzerine başka ilişkiden kaynaklanan alacağın temini bakımından ihtiyati tedbir konulması istenilmiş olduğundan mahkemece itirazın kabulüne karar vermek gerekirken reddi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.2- Öte yandan, HMK'nun 390/1. maddesinde ihtiyati tedbire davaya bakan mahkemece karar verileceği öngörülmüştür. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında yabancı mahkemede dava açıldığına ve tedbire de görevli o mahkemece karar verilebileceğine göre, bu hususun da nazara alınmaması kabule göre doğru bulunmamış bu nedenle de bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle ihtiyati tedbir kararına itiraz eden yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.