MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/09/2014NUMARASI : 2013/77-2014/185Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/09/2014 tarih ve 2013/77-2014/185 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki TSE markasının kullanımına yönelik sözleşmenin süresinin 05.04.2010 tarihinde dolduğunu, davalı şirket tarafından üretilen ve piyasadan 15.09.2011 tarihinde satın alınan "A. K." isimli kablo numunelerinde müvekkili enstitüye ait TSE markasının kullanıldığını, bu kullanımın haksız bir kullanım olduğunu, TSE markasının izinsiz kullanımı sonucu tüketicilerin güveninin sarsılmış olduğunu, markanın haksız kullanımı sonucu müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, davalı şirketin TSE markasına tecavüzünün durdurulmasını ve 6.500,00 TL maddi ve 32.500,00 TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafla yapılan sözleşme süresinin dolmasından sonra kablo üretmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki marka kullanım sözleşmesinin 05.04.2010 tarihinde sona erdiği, davacı tarafından sunulan kablo numunesinin üzerinde "A. K. .." ve ''TSE'' ibaresinin bulunduğu, bu haliyle kabloların 2011 yılında üretildiğinin anlaşıldığı, davacının TSE markasının sözleşme harici izinsiz olarak kullanılması sebebiyle davacı marka hakkına tecavüz oluştuğu gerekçesiyle tecavüzün durdurulmasına ve eylemin haksız rekabet teşkil etmesi nedeni ile haksız rekabetin önlenmesine, 6.500,00 TL maddi tazminat ile takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delilerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykrı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava marka tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacının davalıya karşı olan birden fazla istemini aynı dava dilekçesinde ileri sürerek talep etmesi mümkün olup, buna objektif dava birleşmesi denilmektedir. Esasen her biri ayrı bir dava konusunu oluşturan bu istemlerle ilgili olarak verilen kararların herbiri ayrı vekalet ücretini gerektirmesi nedeniyle, kabul edilen tecavüzün önlenmesi davası yönünden de davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece sadece maddi ve manevi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, hükmün açıklanan bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 589,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 26/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.