Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10963 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7810 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 31/12/2013NUMARASI : 2013/411-2013/392Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31/12/2013 tarih ve 2013/411-2013/392 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Şenol Karabulut'a sattığı matbaa ürünlerinin karşılığında davalı bankaya ait 3 adet çeki aldığını, ancak anılan çeklerin davalı tarafından gerçek Şenol Karabulut'a değil, kendisinde bu isimle sahte hesap açtıran kişiye verildiğinin öğrenildiğini, dolandırıcının tespiti için soruşturmanın devam ettiğini, davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranmayıp gerekli araştırmayı yapmadan, özen yükümüne uygun davranmadan kusurlu davranışıyla Şenol Karabulut ismiyle hareket eden şahsa hesap açmasının ve çek karnesi vermesinin sorumluluğunu doğurduğunu ileri sürerek çek bedellerinin %70'ine tekabül eden ve bankanın ödemekle mükellef olduğu miktarın düşülmesiyle bulunan toplam 41.590,00 TL'nin avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığı, bir davanın ticari bir dava sayılabilmesi için ya taraflarının tacir olması ve uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili bulunması veya 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4'üncü maddesinin 1'inci bendi uyarınca TTK'dan yahut da TTK'nın 4'üncü maddesinin (1) b, c, d, e, f bentlerinde yazılı hükümlerinde düzenlenen hususlardan doğmasının gerektiği, bu koşulları taşımayan fakat bir ticari işten doğan hukuk davasının ticari dava olarak kabul olunamayacağı, davacının, davalı bankanın kusurlu eylemiyle zarara uğradığından bahisle 818 sayılı BK'nın 41 ve devamı maddeleri uyarınca haksız fiil hükümlerine dayalı olarak açmış olduğu tazminat davasının mutlak ticari davalardan olmadığı, 6100 sayılı HMK uyarınca, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın tazminat istemine ilişkin uyuşmazlıklara konu olan davalara Asliye Hukuk Mahkemelerince bakılacağı, bu nedenle uyuşmazlığın çözümünün Asliye Hukuk Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Kararı, davacı vekili ile davalı temyiz etmiştir.Dava, davalı bankanın 5941 sayılı Çek Kanununun 2'inci maddesindeki yükümlülüklerine aykırı olarak çek hesabı açmasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, 6102 sayılı TTK'nın 4/1-f maddesi uyarınca mutlak ticari davalardandır. Bu itibarla işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, temyiz harcı peşin alındığından davacı ile davalıdan başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.