MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/02/2014 tarih ve 2006/223-2014/110 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/10/2015 günü hazır bulunan davalılar ... ve ... ile davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirkete blok yurtiçi taşıyıcı sorumluluk sigortasıyla sigortalı bulunan şirketin taşımacılığını yaptığı emtianın davalıların sahibi ve sürücüsü olduğu araca yüklendiğini, emtianın davalılar tarafından alıcıya teslim edilmemesi üzerine sigortalı şirket tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, sigortalıya 68.817,00 TL tazminat ödendiğini ileri sürerek; davacı tarafından ödenen tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı ..., olayla ilgisinin bulunmadığını, bu suretle sorumluluğunun olmadığını savunmuş; diğer davalı davaya cevaplarını bildirmemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu tazminatın ödenmesine neden olan emtianın çalındığı, emtianın taşındığı aracın şoförü olan davalılardan ... hakkında hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanmak suçundan kamu davası açıldığı, adı geçen davalının sanık olarak vermiş olduğu 20/03/2013 tarihli beyanında maddi durumunun kötü olması nedeni ile suç işlediğini ifade ettiği, bu suretle sorumlu olduğu, diğer davalının da hem iş veren sıfatıyla hem de araç maliki olarak kusursuz sorumluğunun bulunduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 68.817,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 27/01/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.Dava, blok yurtiçi taşıyıcılık sorumluluk sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, emtianın taşındığı aracın şoförü olan davalılardan ... hakkında hizmet nedeni ile görevi kötüye kullanmak suçundan kamu davası açıldığı, adı geçen davalının sanık olarak vermiş olduğu beyanında maddi durumunun kötü olması nedeni ile suç işlediğini ifade ettiği, bu suretle sorumlu olduğu, diğer davalı ...'nun ise hem iş veren sıfatıyla hem de araç maliki olarak kusursuz sorumluğunun bulunduğu .../...gerekçesiyle davanın kabulüne, hükmedilen tazminatın faiziyle birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Ancak; davaya konu aracın davalı ... adına tescilli olduğu, böylece davalı ...'nun araç maliki olarak kusursuz sorumluluğunun bulunduğunun söylenemeyeceği, konuyla ilgili yürütülen soruşturmada, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27/02/2007 tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı nazara alındığında, suç tarihinde ... ve ...a gidecek malların hakkında kamu davası açılan ... sevk ve idaresindeki araca yükletildiğinin, olay sırasında ...'nun olmadığı ve olayla ilgisinin de bulunmadığının bildirildiği, dosya içeriğinden davalı ...'nun işveren, özellikle taşıyıcı sıfatının bulunduğunun da ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu suretle; dava konusu edilen rücuen tazminattan davalı ...'nun sorumlu bulunmadığı gözetilerek, adı geçen davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı ...'nun da yazılı gerekçeyle sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ...'na iadesine, 22/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.