Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1094 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6883 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ...FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen davada... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26.06.2014 tarih ve 2009/21-2014/128 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanını da oluşturan "..." sözcüğünü 2001/23225 sayı ile adına marka olarak tescil ettirip markayı tanınmış hale getirdiğini, davalının da müvekkili markasına iltibas ve tecavüz teşkil eden, haksız rekabet oluşturan "..." ibaresini tescil ettirdiğinin öğrenildiğini, davalı ile ilgili şikâyetlerin müvekkiline iletildiğini ileri sürerek davalı fiillerinin ve davalı adına tescilli markanın, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, markaya tecavüz ve haksız rekabetin men'ini, davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, tarafların faaliyet alanlarının farklı olduğunu, davacının yasal süresinde markaya itiraz etmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre, davalı adına tescilli "..." markasının davacının daha önce tescil ettirmiş olduğu "..." ibaresi ile neredeyse ayniyet derecesinde benzer olduğu, tescilli bir markanın hükümsüzlüğüne karar verilebilmesi için haksız rekabetin oluşmasının gerekmediği, elektronik sektöründe bulunan ürünlerin benzer ürün olarak değerlendirilemeyeceği, bu sebeple davacının 9. sınıfta bulunan elektronik ürünlerinin hükümsüzlüğünü "diyafonlar ve interkomlar" ürünleri dışında talep edemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulü ile 2006 23882 tescil nolu "...+Şekil" markasının 9. sınıftaki "diyafon ve interkomlar" emtiaları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı adına tescilli "..." markasının "apartman konuşma sistemleri" bakımından tanınmış olduğu, ancak bu tanınmışlığın diğer sektörlerde bir koruma sağlayacak seviyede bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece de davacı markasının tanınmış kabul edilemeyeceği belirtildikten sonra davacının apartman konuşma sistemleri yönünden yoğun bir tanıtım yaptığı, özellikle apartman konuşma sistemlerinde tanındığı ifade edilmiştir. Bu durumda, öncelikle içinde marka uzmanı ve elektronik mühendisi ve sektörden bilirkişinin de içinde bulunduğu 3 kişilik bir bilirkişi heyetinden Yargıtay denetimine elverişle yeni bir rapor alınarak davacının "..." markasının tanınmış olup olmadığının tereddütsüz bir şekilde belirlenmesi, tanınmış marka olarak kabul edildiği takdirde davacı markasının toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanıp sağlanmayacağı, davacı markasının itibarına zarar verip vermeyeceği veya ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurup doğurmayacağının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.