Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10931 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4714 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ÜNYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2013/33-2013/33 D. İŞÜnye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02.04.2013 tarih ve 2013/33-2013/33 D. İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz edenler vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İhtiyati hacze itiraz eden N.. P.. Ltd. vekili, ihtiyati hacze konu V.. 217 gemisi malikinin B.. Gemi Sicilinin tescil belgesinden de anlaşılacağı gibi borçlu görünen H.. R.. S.. Company'e değil müvekkili olduğunu, geminin yeni malikinin de N. P.. Ltd. olduğunu, TTK'nın 1369. maddesi uyarınca malik olmayana ait bir borç için gemiler üzerinde ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini, yeni malikin eski malik zamanında ortaya çıkan deniz alacağından ötürü kendi gemisiyle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.İhtiyati Hacze itiraz eden H.. R.. S.. C.. Ltd. vekili, müvekkilinin ihtiyati haciz talep edene hiçbir borcunun bulunmadığını, ihtiyati haciz talep edenin iddiasının aksine müvekkilinin yetkililerine tebliğ edilmiş herhangi bir fesih bildiriminin olmadığını, müvekkilinin V.. Balt gemisini kiracı sıfatıyla ihtiyati haciz talep edene teslim ettiğini, ihtiyati haciz talep eden ilk kira bedelini ödemekle bu teslim ve tesellümü kabul ettiğini ve gemiyi kendilerinin Ünye'ye getirmiş olduğundan müvekkilinin tüm sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirdiğinden ortada herhangi bir haklı fesih sebebinin bulunmadığını, bu nedenle daha önce müvekkili ve V.. Balt 217 gemisi aleyhine aynı alacak için başvurduğu deniz ihtisas mahkemesi tarafından reddedilen ihtiyati haciz talep edenin müvekkilinden hiçbir alacağı bulunmadığını savunarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borcun varlığı hakkında kanaat getirecek delillerin mevcudiyeti yeterli olup, borcun varlığı veya yokluğu hakkında yargılama yapılmasını gerektirmediği açık olmakla, dosya kapsamında davacı tarafın sunmuş olduğu belgelerden, sözleşmeden, hacze konu geminin yapılması için davacı tarafın davalı H.. R..şirketinden muaccel bir alacağının varlığı konusunda ihtiyati haciz verebilecek kadar kanaat oluşmuş, ihtiyati haciz kararına itiraz eden H.. R.. şirketi vekilinin sunmuş olduğu beyan, belge ve eklerinin borcun mevcut olmadığına ilişkin iddialar olup, bunun ancak bir yargılama ile giderilebileceği, mahkememiz mevcut bilgi ve belgelerden ihtiyati haciz kararı verebilecek düzey de taraflara arasında muaccel borç ilişkisinin olduğu kanaatine varıldığı, ihtiyati hacze konu gemiyi satın aldığını belirterek, buna ilişkin belgeler ile başvuran N.. Şirketi'nin itirazın değerlendirilmesinde ise, 01/04/2013 tarihinde B.. Gemi Sicili tarafından tanzim edilen devre ilişkin belgenin seyir için dahi geçerli bir devir ilişkisi doğurmadığı, geminin geçici mülkiyetinin devrini içeren sözleşmenin süresinin 30/09/2013 tarihinde son bulacağı, ihtiyati haciz talep eden davacı tarafın mahkememize sunduğu belgelerden, geminin mülkiyetinin 16/04/2013 tarihi itibariyle diğer davalı üzerinde görüldüğü, bu durumun Nordiks Şirketinin sunduğu belgelerin muvazalı olabileceği ihtimaline gündeme getirdiği, bu hususunda ancak bir yargılama ile giderilebileceği, ihtiyati haczin bu aşamada kaldırılması halinde davacı tarafın telafisi imkansız zararlarının doğacağı, davacı taraftan teminatın kanunun öngördüğü şekilde alındığı, davalıların talep etmesi halinde teminatın doğabilecek haksız zararların karşılanması için artırılabileceği dikkate alınarak, bu aşamada ihtiyati haczin devam etmesinin hukukun gereği olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilleri temyiz etmiştir.1-6762 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkrada, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu Yasa'nın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere denizcilik ihtisas mahkemeleri kurulacağı, bu mahkemelerin yargı çevresinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Yasası’nın 5/2. maddesi de bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4'üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı, bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebileceği hüküm altına alınmış olup 6762 sayılı Yasa'nın 4. maddesine eklenen fıkra ile aynı mahiyettedir. Bu durumda 6762 sayılı Yasa zamanında anılan yasal düzenleme doğrultusunda alınan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı geçerli olup bu tür davalara denizcilik ihtisas mahkemesi bulunmayan yerlerde ticaret mahkemesi varsa 1 numaralı ticaret mahkemesi, ticaret mahkemesi yok ise 1 numaralı asliye hukuk mahkemesi'nin denizcilik ihtisas mahkemesi olarak görevlendirildiği bu kararda belirlenmiştir. Denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatlı ticaret mahkemesi ile diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisidir. Denizcilik ihtisas mahkemesinin görev alanın tayininde davanın değeri önemli olmayıp, uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı esas alınır. Somut olayda, ihtiyati haciz talebinde bulunan tarafından gemi kiralama sözleşmesi ibraz edilerek ihtiyati haciz talebinde bulunulduğuna göre, 6102 sayılı yeni TTK'nın “Deniz Ticareti Sözleşmeleri” başlıklı 1119 vd. maddelerinde bu tür sözleşmeler düzenlenmiş olup uyuşmazlığın çözümünde anılan madde hükümlerinin de uygulanması gerektiğinden, davanın görülüp sonuçlandırılmasının denizcilik ihtisas mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü gerekmektedir.Mahkemelerin görevi, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir.Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararı uyarınca, somut uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olarak denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla Ünye 1 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, genel mahkeme olarak davaya bakan Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, açıklanan düzenleme gereğince, ihtiyati haciz kararı vermekte görevsiz olması nedeniyle itiraz üzerine görev hususunun resen nazara alınması ve görevsiz mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekirken, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma neden ve şekline göre, ihtiyati hacze itiraz edenler vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden H.. Rıver Shipping Company Ltd. İzafeten C/K D..Acenteliği'ne iadesine, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.